sürekli kendimi savunmak zorunda olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ليس عليّ أن أدافع عن نفسي طوال الوقت طوال الوقت؟ |
Serena falan sürekli "falan" diyor mu? Çünkü sen hiç kullanmazdın falan. | Open Subtitles | الوقت طوال كذلك (سيرنا) كانت هل قبل من كذلك تكن لم لأنها |
Mikroplar, hastalıklar, toksinler vücudumuz bu tehlikelerle sürekli karşılaşır yüzeyin tam altında, gizlice. | Open Subtitles | والسموم والأمراض, الجراثيم, ... الوقت طوال للخطر معرضة أجسادنا نراهالاولكن... |
Pekala. - Onlara sürekli bağırıyorsunuz! | Open Subtitles | - تصرخين بوجههم طوال الوقت , طوال الوقت |
Kocası olmaktan çıkıyorum ve sürekli Daniel'den bahsedişini dinleyen birisine dönüşüyorum. | Open Subtitles | إلى زوجها, كوني من أتحول ... الوقت طوال " دانييل " عن لحديثها يستمع شخص ؟ |
Torres'in yanında sürekli bir doktor bulunsun istiyorum. | Open Subtitles | الوقت طوال توريس مع طبيباً أريد - ؟ |
Kocam sürekli elimi tutmuştu. | Open Subtitles | الوقت طوال يدي أمسك زوجي |
sürekli gülümserdin. | Open Subtitles | الوقت طوال تبتسمين كنتِ |