ويكيبيديا

    "الوقت لكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ama
        
    • fakat
        
    • zaman
        
    Joy'un düşüşü bize biraz zaman kazandırdı, ama arabayı almak kolay olmayacaktı. Open Subtitles سقوط جوي اعطانا القليل من الوقت, لكن استرجاع السيارة لن يكون سهلاً
    ama çok daha önceki bir şeyin sızısı da olabilir. Open Subtitles لو كان هناك بعض الوقت لكن الآن قد حان رحيلهُ
    Bütün zaman boyunca, herkese bağırıyordum, ama ağzımdan hiçbir ses çıkmıyordu. Open Subtitles بقيتُ أنادي الجميع طوال الوقت لكن لا كلام خرج من فمي
    Onunla bir süre yolculuk yaptım. fakat peşinden gitmesi zor biriydi. Open Subtitles سافرت معه لبعض الوقت لكن كان من الصعب مجاراته
    Ölüm sebebini çıkarabilmemiz için zamana ihtiyacımız olacak, fakat bıçaklama gibi görülüyor. Open Subtitles تحديد سبب الوفاة سيتطلب المزيد من الوقت لكن هناك آثار طعنات
    Bayım, şu anda sizinle ayrıntıları tartışamam. ama şunu diyebilirim. Open Subtitles لا استطيع مناقشة التفاصيل في هذه الوقت, لكن استطيع اخباركم
    Keşke daha fazla zamanımız olsaydı ama artık veda etme vakti. Open Subtitles تمنيت لو أن لدينا المزيد من الوقت لكن حان وقت الوداع
    - Biliyorum, sen hep çalışacaksın ama uçağa binmek istiyorum. Open Subtitles أعرف بانك ستعمل طوال الوقت, لكن أريد ان أركب الطائرة
    Son anda söylediğimin farkındayım ama kızlar bu gece sende kalabilir mi acaba? Open Subtitles اسمعي , اعلم أني في آخر الوقت لكن هل باستطاعتك الاحتفاظ بالبنات الليلة
    House'la birçok kez zıtlaştığımızı biliyorum ama önceden 'ne de olsa, o bir dahi' diyebiliyordum oysa şimdi, sadece çok zeki birisi. Open Subtitles اعرف اننا نتخالف مع هاوس طوال الوقت لكن قبل ان اتمكن من قول حسنا انه عبقري الان ربما انه فقط ذكي حقا
    - Tamam, size zaman ayırdım ama önce şu telefon görüşmesini halledeyim. Open Subtitles حسنا لقد وفرت لكم بعض الوقت لكن يجب أن أهتم بهذا أولا
    Büyük ihtimalle vücudunuz her an kanserleşiyor. ama vücudunuzda bu durumu kontrol altında tutacak çok fazla savunma sistemi de var. TED و يحتمل أن أجسامكم تسرطن كل الوقت. لكن هناك أنظمة كثيرة في أجسامكم التي تسيطر عليها.
    Başarılıydım, ama herşey çok değişmişti öyle ki çok önemli bazı değişiklikler yapmak zorunda olacaktım -- ve o sabah bunu bilmiyordum. TED وكنت ناجحاً الى ذلك الوقت لكن الامور تغيرت كثيراً مما استوجب مني تغيرات كثيرة ايضاً ولم اكن اعيها في ذلك الصباح
    E-postalarımda gönderilen kutum tıka basa dolu, ama hiç bakmıyorum. Her zaman yazıyorum, ama izime, kaydıma hiç bakmıyorum. TED مجلد الصادر في بريدي الإلكتروني هائل، ولا أنظر إليه أبداً. اكتب طيلة الوقت, لكن لا انظر ابداً إلى سجلي, إلى آثاري.
    Don u biraz daha tutacaklar fakat er ya da geç serbest kalacak Open Subtitles لقد احتفظوا ب"دون" لقليل من الوقت لكن عاجلا او آجلا سيكون حر طليق
    Bu geçen zamanın büyük bir kısmının açıklamasını yaptık fakat bu altısının 16 saat boyunca yaptıklarını açıklayamadık. Open Subtitles , نحن فسرنا أغلب ذلك الوقت لكن هؤلاء الستة كانوا مفقودين لـ16 ساعة كاملة نحن لايمكننا تفسيرها
    zaman alacak, fakat yaban sıçanı avcılığını iyi bilmek genç tilkinin kışı atlatabilmesi için hayatı önem taşıyor. Open Subtitles سيستغرق الأمر بعض الوقت لكن إتقان اصطياد اللآموس ضروري للثعلب اليافع ليجتاز الشتاء
    Ah, Tanner, bu sırada bunu gündeme getirmek istemezdim, fakat bir şey beni rahatsız ediyor. Open Subtitles سد " تانر " لم أرد طرح الموضوع في هذا الوقت لكن شيئاَ ما يضايقني
    Ona biraz zaman kazandırdık, eğer en kısa sürede panzehiri bulamazsak... Open Subtitles ربما منحناه بعض الوقت, لكن اذا لم نحصل على اللقاح قريباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد