| Ben biz de isteseydi bugün bu şeyleri inşa edemedi demek. | Open Subtitles | أعني، لم نتمكن من بناء تلك الأمور اليوم إذا أردنا كذلك. |
| Ama bugün bana sorarsanız eğer durumumu değiştirmek ister miyim diye buna hayır derdim. | TED | ولكن إن سألتني اليوم إذا كنت أريد أن أغير وضعي سيتوجب عليَّ أن أقول لا. |
| İşe yarayıp yaramadığını görmek için bugün siz de bunu indirebilirsiniz. | TED | و يمكن لكم تحميله اليوم إذا ما أردتم تفعيل تجاربكم الخاصة للتحقق من مدى فعاليته. |
| eğer arkadaşların senin zayıf halka olduğunu öğrenirlerse gün ışığını göremeyecek olan sen olursun. | Open Subtitles | أنت من لن يمر عليه اليوم إذا إكتشف أصدقاؤك أنك الحلقة الضعيفة بينهم |
| eğer ailem, arkadaşlarım, iş arkadaşlarım ve dışarıda bana yardım eden onca yabancı olmasaydı bugün olduğum yerde olamazdım. | TED | لم أكن لأصبح هنا اليوم إذا لم تساعدني أسرتي وأصدقائي وزملائي والعديد من الغرباء الذين ساعدوني كل يوم في حياتي. |
| bugün yapacak çok işimiz var, izin verirseniz. | Open Subtitles | لدينا الكثير من العمل لانجازة اليوم إذا لم تمانع |
| bugün işyerinden biraz ot aldım, denemek isterseniz. | Open Subtitles | حصلت على بعض الحشيش في العمل اليوم , إذا تودون تجربته |
| Gerçekten bugün yemeği hazırlamak için biraz yardım alabilir miyim? | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستعملَ حقاً بَعْض المساعدةِ تَستعدُّ هذا الصحنِ اليوم إذا أنت لَسْتَ مشغولَ. |
| eğer bu adam olmasaydı, bugün burada olamazdım. | Open Subtitles | لن يكون لكم هنا اليوم إذا لم يكن لهذا الرجل. |
| Olaylar farklı gelişseydi, Amerika bugün nasıl bir yer olurdu acaba? | Open Subtitles | كيف تكون أمريكا اليوم إذا لم تحدث تلك الأشياء؟ |
| bugün parmaklarım ekstra balıklı, koklamak ister misin? | Open Subtitles | أصابعي شديدة الزفارة اليوم إذا أردتِ أن تشميها |
| Hiç de değil fakat bugün yaşadığım şeylerden sonra eğer yardım etmemi istiyorsan, ben de bir şey istiyorum. | Open Subtitles | على الإطلاق ولكن بعد ما مررت به اليوم إذا كنتِ تريدين مساعدتي، فأنا أريد شيئاً بالمقابل |
| Bu işlere girmeseydim, bugün yaşıyor olacaktı. | Open Subtitles | هو ما زالَ يَكُونُ حيّ اليوم إذا هو ما كَانتْ لي. |
| Anne ve Babam, şu burun işi olmasaydı, benim de bugün burada olamayacağım şakasını hep yaparlar. | Open Subtitles | نكتة أبويِّ الكبيرةِ بأنَّ أنا لا تَكُونَ هنا اليوم إذا هي ما كَانتْ لذلك شغلِ الأنفِ. |
| bugün arabamla geldim, eğer kliniğe gitmek istersen? | Open Subtitles | مرحي , إن سيارتي معي اليوم إذا كنت تريد توصيلة إلي العيادة |
| eğer bir şeye ihtiyacın olursa cep telefonum tüm gün yanımda olacak. | Open Subtitles | سأكون على هاتفي الخلوي طوال اليوم إذا احتجتني |
| Seninle konuşmalıyım. İçeri girmeme izin vermezsen bütün gün burada oturup beklerim. | Open Subtitles | سأبقى هنا طوال اليوم إذا لم تسمحي لي بالدخول |
| eğer düşünürsen; bir gün, bugün de olabilir. | Open Subtitles | ،يوماً ما قد يكون اليوم .إذا فكرت حيال ذلك |