| Bölgemden vurulma ihbarı geldi. sol bacağından ve elinden vurulmuş... | Open Subtitles | تمَ إطلاقُ النار عليه في ساقهِ اليُسرى و في اليد |
| Birkaç yıldır da sol dirseğinizin kırık olduğunu ve kötü şekilde kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قد كسرتي عظمة الزند اليُسرى منذ بضع سنوات وكان وضعه سيئاً. |
| O kadar açım ki bir Troll'ün sol taşağını yerim. | Open Subtitles | بَلَغ بي الجوع أنه يمكنني التهام الخصية اليُسرى لأحد الجبابرة. |
| Nehrin sol Yaka'sında... ..Sağ Yaka'sında... | Open Subtitles | على الضفّة اليُسرى .. على الضفّة اليُمنى .. |
| sol testisinizde hissettiğim iltihap olabilir. | Open Subtitles | ما أشعر أنه في تلك الخصية اليُسرى قد تكون مجرد عدوى. |
| Ve hızlı konuş yoksa sol gözün ilk giden olacak. | Open Subtitles | أخبرني بسرعة أو سأقتلع عينك اليُسرى أولاً |
| Sanırım sol taraf daha çok istiyor. | Open Subtitles | أظن بأن الساق اليُسرى تريد أكثر , كما تعلم |
| O sadece burada duruyor, sol tarafın ilerlemesine yardım ediyor. | Open Subtitles | سينتظر هناك فحسب حتى تنتقل عدوى الخمول إلى اليُسرى |
| Ben senin yaşındayken öyle bir arabayı 15 dakikalığına sürebilmek için sol taşağımı verirdim. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك، لكنتُ تبرّعت بخصيتي اليُسرى لأقود سيّارة كهذه لمدة 15 دقيقة. |
| Doktorları bilirsin, sağ eliyle sol elini ayırt edemez. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين هؤلاء الأطباء جيداً لا يُميزون اليد اليمنى من اليُسرى. |
| sol kaşın üstünde iki santimlik kesik var. | Open Subtitles | هُناك جرح بطول 2 سم بالقرب من العين اليُسرى. |
| sol ayağımı kaybettiğimdeki, şeker hastalığına sebep oldunuz. | Open Subtitles | الآن لربّما أعطيتني السّكري، لأنّي خسرتُ شعور قدمي اليُسرى. |
| Ben küçükken kızdığında, bana sol eliyle bana vururdu. | Open Subtitles | عندما كُنت صغير وكان هو غاضب فقد كان يضربني براحة يده اليُسرى |
| Sanırım sol ayağım, sağ ayağımdan daha uzun. | Open Subtitles | أعتقِدُ بأنّ رِجلي اليُسرى أطول من الرّجل اليُمنى |
| Aynı açıyla, yine sol el kullanılarak şah damarına doğru vurulan bıçak darbesiyle. | Open Subtitles | نفس الزاوية، نفس حركة اليد اليُسرى القاطعة للشريان السباتي. |
| Geçen sene sol bacağı sargılıyken 13 takipçisine "beceriksizce kaldırıma çıktım" demiş. | Open Subtitles | عندما كانت ساقه اليُسرى في جبيرة بالسنة الماضية، أخبر متابعيه الـ 13 أنّه قد داس مخطئًا على الرصيف. |
| sol gözünde çakra topladığını fark etmiştim. | Open Subtitles | شعرتُ بتركيز تشاكراك في عينك اليُسرى .لذا |
| Son aşama olarak da sol gözünü alacağım. | Open Subtitles | .بقيت المهمة الأخيرة، وهي استعادة عينك اليُسرى |
| 2.kat sol ön pencere. | Open Subtitles | الطابق الثاني , في الأمام , النافذه اليُسرى |
| İki elini de kullanan biriydi ya da sol elini kırmıştı veya polis memuru onu başka birisi ile karıştırdı. | Open Subtitles | حسنًا، إما أنه كان بارع. أو أن لديه كسر في اليد اليُسرى. أو أنه عندما دخل الشرطي بأقصى سرعه سبب له توتر. |