| Bir soruşturma olursa da mal varlıkları dondurulursa diye paralarını bu vakıfta saklıyorlar. | Open Subtitles | انهم يخفون اموالهم في هذه المؤسسة في حالة وجود تحقيق وتم تجميد ممتلكاتهم |
| Daha çok seçenek sunuldukça paralarını tümüyle alıp banka hesaplarına yatırıyorlar. | TED | كلما زادت الخيارات المتاحة, كلما كان احتمال ان يضعوا اموالهم في حسابات اسواق مالية محضة |
| No, her yerde gitti, sokaklar ve tramvayda da. İzleyiciler de paralarını geri istiyor. | Open Subtitles | لا, انها فى كل مكان, الشوارع,الترام والمشاهدون تحت يريدون استعادة اموالهم |
| İnsanların parasını mı dolandırırsın? | Open Subtitles | انت تخدع الناس فقط من اجل الحصل على اموالهم |
| Henüz bir şey yok, ama her kim adına çalışıyorsa, parasını geri istediği aşikâr. | Open Subtitles | ليسَ بعد ، لكن مهما كانوا اظنُ انهم ارادوا إستعادة اموالهم اجل ، ارادوا ذلك |
| ...erkeklerle uzun ilişkiler kurar ve paraları için avlar. | Open Subtitles | تترصد الرجال من اجل اموالهم وتستغرق وقتا من اجل بناء العلاقات |
| Onların parası masalardan... parmaklıkların arkasındaki kasalarımıza... kumarhanenin en kutsal odasına akar. | Open Subtitles | و اموالهم تتدفق من الموائد إلى صناديقنا عن طريق الخزينة إلى أكثر الحجرات قدسيةً في الكازينو |
| paralarını geri almak için, sen ayrıldınca onun işini bitirdiler. - Hadi gel. | Open Subtitles | لقد قتلوه ليستعيدوا اموالهم منه بعد انصرافك |
| paralarını tutmalılar.Seçimlerden sonra ihtiyaçları olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس أفضل لهم أن يبقوا اموالهم لأنفسهم |
| Onlara onları da paralarını da sevmediğimi söyleyeceğim. Gerçi paralarını seviyorum. | Open Subtitles | انا لا احبهم ولا احب نقدهم ولاكني تحب اموالهم |
| paralarını bize teslim eden müşterilerle ilgili. | Open Subtitles | انه بخصوص العملاء الذين يضعون اموالهم عندنا |
| Adamların paralarını çaldın. | Open Subtitles | لكن انت اخذت اموالهم هل تريد ان تذهب الى السجن ؟ |
| Bu listedeki kişileri bulmamıza ve paralarını iade etmemize yardım edebileceğinizi düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه بإمكانك مساعدتنا لإيجاد الأسماء في هذه القائمة ؟ ومساعدتهم لإستعادة اموالهم ؟ |
| paralarını istiyorlar. Alana kadar da peşimi bırakmayacaklar. | Open Subtitles | إنهم يريدون إستعادة اموالهم سيستمرون بالقدوم حتى يحصلوا عليها |
| Kirli paralarını aklamak için sessiz sakin bir yer. | Open Subtitles | منطقة هادئة ونظيفة لتمركز اموالهم القذرة |
| Öğrenciler paralarını kıtalararası bankaya yatırdıklarında paralarını savaşı finanse etmeye gönderdiklerini bilmeli. | Open Subtitles | الطلاب يجب ان يعرفوا انهم حينما يضعون اموالهم في البنك أموالهم لن تدعم الحرب |
| Fakat anne babasının bütün parasını kaybettiğini ortalığa yaydın. | Open Subtitles | وقد نشرت للناس ان والديها قد فقدا اموالهم |
| Herkese parasını ödeyecektim, planım vardı. | Open Subtitles | كنت سأدفع للجميع اموالهم كان عندي خطة |
| Baban onların parasını çaldı. | Open Subtitles | انااعنى,والدكسرقكل اموالهم |
| Ailelerin çoğunun onunla birlikte yatırım yapılmış paraları vardı ve ben de onlar güvenebiliyorsa, biz de güvenebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | العديد من العائلات استثمروا اموالهم معه وانا اعتقدت... اذا كانوا وثقوا به فهذا يعنى اننا يمكننا ان نثق به ايضاً |
| Bu odaya baktığımda paraları için sevdiğim bir çok insan görüyorum. | Open Subtitles | عندما انظر حولي في هذه الغرفة ارى المزيد من الناس الذين احبهم من اجل اموالهم |
| Ama çıkarcıdırlar ve paraları yüzünden onlara tahammül ederler. | Open Subtitles | و لكن اموالهم تجعل من الممكن إحتمالهم |
| Hanımların parası geri alınsın. | Open Subtitles | أريد ان يحصل هولاء السيدات على اموالهم |