| Özür dilerim. Kırılma, hoş birisin ama bunu seninle yapmayacağım. | Open Subtitles | انا آسفه ، انت رجل رائع لكنني لا أميل لك |
| Hayır, alamazsın. Çok hassassın çünkü. Başkomiserim, rahatsız ettiğim için Özür dilerim. | Open Subtitles | لا , لن تقومي انتي حساسه للغايه قائد , انا آسفه للمقاطعه |
| Çok Özür dilerim, kendim olmaya çalıştım ama onlar nefret ettiler. | Open Subtitles | انا آسفه جداً,لقد كنت احاول ان اكون نفسي وهم كرهوا ذلك |
| Buraya zorla girip boğazıma bıçak dayayan bir adama duyduğun şefkati paylaşmadığım için Özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسفه,لكن لا أتفق معك فى هذا التعاطف الرجل إقتحم المنزل هنا و وضع سكينا على رقبتى |
| Ben Çok üzgünüm.... Size kötü haberlerim var. | Open Subtitles | انا آسفه يا رفاق , لدي بعض الاخبار السيئة |
| Özür dilerim Seni iyi bir aileye bıraktığımı sanmıştım. | Open Subtitles | انا آسفه .. لقد ظننت انني تركتك مع افضل اب و ام |
| Özür dilerim tam anlayamadım. | Open Subtitles | هو الذي أتاني انا آسفه ، في الحقيقه لم أسمعكِ |
| Özür dilerim, fakat bay Crane kazara açtı. | Open Subtitles | انا آسفه لكن فتحها السيد كراين عن طريق الخطأ |
| Özür dilerim Bay Fowler o zaman neden Bay Hyde yerine Dr. Jekyll yargılanıyor? | Open Subtitles | انا آسفه يا سيد فاولر, في هذه الحاله لماذا الدكتور جاكل في المحكمه بدلا عن ادوارد هايد؟ |
| Özür dilerim. Çok sesli konuşuyorduk sanırım. | Open Subtitles | اوه , انا آسفه لكن يبدو بأن اصواتنا عالية |
| Salaklar gibi konuştum. Çok Özür dilerim. Zararı yok. | Open Subtitles | اختي اخبرتني ان اقول هذا هذا يبدو غبياً جداً, انا آسفه |
| Anne Özür dilerim ama yaşadıklarımdan sonra düğünü izlememe imkân yok. | Open Subtitles | أمي, انا آسفه ولكن ليس هناك طريقه استطيع بها مشاهدة أخبار تغطية الزفاف بعد كل ما مررت به |
| Senden sakladığım için Özür dilerim Rufus ama bundan rahatsız olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لكن ,روفوس انا آسفه لابقاء الامر بعيدا عنك لانني كنت اعرف انك لن توافق على ذلك |
| Sizi bu işe bulaştırdığım için Özür dilerim. Ama ömür boyu hapishanede kalmayacağım. | Open Subtitles | انا آسفه لأنى ادخلت فى كل هذا , لكنى لن اذهب إلى السجن للابد. |
| - Hayır, hayır, bir şey demeden önce. - Biliyorum, biliyorum. Özür dilerim. | Open Subtitles | 'اقصد قبل ان تقولِ اي شيء اعرف اعرف انا آسفه |
| O şekilde gittiğim için Özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسفه لأني غادرت بالطريقه التي فعلتها |
| Özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسفه ، لكن هذا الزي قبيح جداً |
| Özür dilerim. Tekrar alalım. | Open Subtitles | انا آسفه دعني اعيد ذلك مرة أخرى |
| Patrick, Çok üzgünüm. Bu senin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | باتريك) , انا آسفه) لابد انها كانت صعبه بالنسبه لك. |
| Bak, Noah. Affedersin ama bu çocukları seviyorum. | Open Subtitles | انظر نوا انا آسفه ولكنني احب هؤلاء الاطفال |
| Uzun hikâye aslında-- Pardon, bölmek zorundayım. Bir telefon açmam lazım. | Open Subtitles | انا آسفه سأقاطعك سأذهب لأعدل تبرجي بسرعه, وسأعود |
| Kusura bakmayın çok zamanım yok. İşe gitmeliyim. | Open Subtitles | نعم، انا آسفه لنفاذ وقتي عليّ الذهاب الى العمل |