| Treblinka ilkeldi fakat verimli bir ölüm üretim bandıydı. | Open Subtitles | تريبلينكا كان بدائي ولكنه خط انتاج جيد للموت |
| Şu an için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bakterilerin sayısını ve üretim miktarını artırmaktır. | Open Subtitles | الشئ الذي نحن في امس الحاجة اليه هو الزيادة في انتاج البكتيريا |
| Takip eden iki yılda Muad'Dib ve Fremenler baharat üretimini yavaşlattı. | Open Subtitles | فى العامين الماضيين احضر مواديب والفريمن اوقفوا انتاج السباسى |
| Ben bu şirketin asıl iş politikası olan kaliteli kozmetikler üretimine sadık kalacak olanları destekliyorum. | Open Subtitles | أنا أدعم أولئك الذين يبقون مخلصين الى سياسة العمل الاصلية ، لهذه الشركة . و هي انتاج مستحضرات تجميل ذاتِ جودة عالية |
| Daha fazla üretmek için hayati olanlar yok ediyor. | Open Subtitles | ازالة الغابات هذا يدمر الأساس من أجل تأمين انتاج فائض فقط |
| Kömür üretimi İngiltere'de 1918'de doruğa ulaştı ve ondan bu yana sürekli düştü. | TED | ثم بعد ذلك، في 1918، انتاج الفحم في بريطانيا بلغ ذروته و هو في انحدار منذ ذلك الحين |
| Merkez, şu anki teknolojiyi kullanarak, ...Janus'un yetişkin birini üretmesi ne kadar zaman alır ? | Open Subtitles | ايها الكومبيوتر استعمل التقنية الحالية منذ متى يعتبر جانوس موضوع انتاج بالغ النمو بالكامل؟ |
| Bu yeni enerji üretim yöntemi bir devrim olarak nitelendirildi. | Open Subtitles | بأنه تم اكتشاف الانشطار البارد تلك العميلة الثورية لأجل انتاج الطاقة |
| Söylesene, fabrika daha fazla üretim yapacak mı? | Open Subtitles | . . أخبرني هل المصنع مازال قادرا على انتاج أكثر؟ |
| üretim kotalarını sağlayabilecek tek bölge orası. | Open Subtitles | هذه هي المنطقه الوحيدة التي وجدنا فيها هذا المنجم الذي يستطيع انتاج كمية مناسبه |
| Bu yeni enerji üretim yöntemi bir devrim olarak nitelendirildi. | Open Subtitles | بأنه تم اكتشاف الانشطار البارد تلك العميلة الثورية لأجل انتاج الطاقة |
| Kayıpların artması üzerine, Kaminolu Halle Burtoni'nin başında olduğu bir grup senatör,. bir askeri üretim artışı teklif etmekte. | Open Subtitles | خسائر ثقيله اضيفت مجموعة من السيناتور يتقدمهم هالى بيرتوني من كومينوا يقترحواتصعيد انتاج القوات |
| Yağ krizi yüzünden, hükümet kömür üretimini arttırmayı planlıyor. | Open Subtitles | بسبب الصدمة النفطية ، تريد الحكومة أن تنفذ بعض الخطط لزيادة انتاج الفحم |
| Üreme hormonları yumurta ve sperm üretimini teşvik ettikçe derileri renk değiştirir. | Open Subtitles | بينما يحفّز هرموناتهم الجنسيّة انتاج البيض والمنيّ فيتغيّر لون جلدهم |
| Orren Boyle, Rearden Metal'in üretimini kısıtlamak amaçlı yeni bir yasa için kulisler yapıyor. | Open Subtitles | تقود اوران بويل حملات انتخابيه لتقليل انتاج حديد ريردن |
| Tasarılarımın üretimine hemen geçebileceğiz. | Open Subtitles | يمكننا البدء في انتاج الفساتين بدءً من الآن. |
| Bir firma rekabet avantajını muhafaza etmek ve fiyat olarak müşterilerine ulaşılabilir seviyede kalmak istediği sürece, teknik olarak bir şeyin en iyisini üretmek mümkün değildir. | Open Subtitles | فهو ليس غير منطقي فقط، بل إنه ليس خيارا أصلاً. فمن المستحيل من الناحية التقنية انتاج |
| Hepsi dolgundu, tamamen tüylüydü ve yumurta üretimi çarpıcı biçimde artmıştı. | TED | كانوا جميعهم ممتلئي الجسم و الريش مكتمل و زاد انتاج البيض بشكل كبير. |
| Daha sonra kanının Anti Toksin üretmesi ne kadar sürer? | Open Subtitles | وما المده التى سيستغرقها قبل انتاج المضدات ؟ |
| Evet, bu Fremen imalatı özel bir elbise Arrakis'te çok etkili bir model. | Open Subtitles | هذه البذه من انتاج الفريمين اكثر اشكال الذكاء فى اريكاس |
| Adı da "Peter Griffin sunar: Bir Lois Griffin yapımı" olacak. | Open Subtitles | ستكون ييتر جريفن يقدم من انتاج لويس جريفن |
| Jerry, kuzenin Jeffrey The Mikado'nun park yapımında görevli. | Open Subtitles | جيري، ابن خالك جيفري مشترك في انتاج ادارة المنتزهات لأوبرا ميكادو. |
| Raporda da sperma üretimiyle ilgili bu bilgi bulunuyor. | Open Subtitles | ويَحتوي التقريرَ على معلوماتِ عن انتاج الحيوانات المنوية . |
| Eğlencenin, enerji üretiminin, işin ve sağlık hizmetlerinin merkeziydi. Burası bebeklerin doğduğu ve insanların öldüğü yerdi. | TED | كانت مركز الترفيه ، انتاج الطاقة ، العمل ، مركز العناية بالصحة. حيث يولد الأطفال ويموت الناس. |
| Enerji üretiminden sonra, çiftlik hayvanı yetiştiriciliği atmosfer dengesininin bozulmasına katkıda bulunan en büyük ikinci faktör. | TED | تعتبر الثروة الحيوانية ثاني اكبر مساهم في تغيير الجو بعد انتاج الطاقة. |