Kendini Mary'nin koruyucusu olarak görüyorsun, ama bir etrafına Bak. | Open Subtitles | لربما تعتقد بأنك مدافع شهم عن ماري ولكن انضر حولك |
Bak sen bize, bir elmanın iki yarısı. | Open Subtitles | حسنا,الان انضر الينا حبتان من البازلاء في وعاء |
Sadece birkaç bin aldık. Kendin Bak. | Open Subtitles | لقد اخذنا ربطتين من المال فحسب انضر بنفسك |
Bak, her ne konuştuysanız, kararlaştırdıysanız, takas ettiyseniz benimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | انضر , كل ما تكلمتما بشأنه خطط مال اياً كان ليس لي علاقةً به |
Bakın dedektif, belli ki bir yanlış anlaşılma var. | Open Subtitles | . انضر , ايها المحقق , ان هذا كلياً سوء تفاهم |
Bak, şu çılgın avratla tanıştığım gün her şeyin sözünü verdim. | Open Subtitles | انضر, فياليومالذيقابلتفيههذهالبقرةالمجنونة . لقدوعدتهابكلشئ. |
Hey, Luv, Bak şimdi... .. Hislerimde sadece %40'ım. | Open Subtitles | لوف انضر الي انا الان في 40 بالمئة من قدراتي |
Bak, bu davadaki kişisel çabanı takdir ediyorum. | Open Subtitles | ... انضر , يمكنني ان اقدر ... انه لديك حصة شخصية في هذه القضية ... اصغي |
Bak, sana sürtükçe davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | انضر انا اّسفة لانني كنت حقيرة معك |
Yıkayınca çıkar. Şu alan koduna Bak aptal. | Open Subtitles | ستؤتي ثمارها انضر الى رمز المنطقة ياغبي |
Francis, bana Bak. | Open Subtitles | فرانسس انضر لي لست متفاجئه بأن ماري |
Bak baba, geri geri kayabiliyorum! | Open Subtitles | انضر ابي استطيع التزلج الى الوراء |
Sen bizi boşver. Şuraya Bak. | Open Subtitles | نحن بخير لكن انضر |
Hey! Şuna bir Bak! | Open Subtitles | هي تعال انضر على هذا |
Bak, resim doğru dürüst kül bırakmıyor, görüyor musun? | Open Subtitles | حسنا. انضر على هذا. تعال هنا. |
Bak, şimdi olmaz. | Open Subtitles | . انضر , ليس الأن |
Sadece Bak bana. | Open Subtitles | فقط انضر في وجهي |
Buradaydı. Gel Bak. | Open Subtitles | . لقد كان هنا , انضر |
- Bak ne yaptı. | Open Subtitles | . انضر ما الذي فعله |
Bak, sorun olmaz. | Open Subtitles | انضر , انها ليست بالمشكلة |
Vay, şuna Bakın. | Open Subtitles | . حسناً , انضر لهذا |