| Ah, şu küçük çekmecelere bayıldım. Oh, baksana! 300 CD koyulabiliyormuş. | Open Subtitles | انظري الى هذه الدروج الصغيرة مكتوب أنها تتحمل30 0 اسطوانة مدمجة |
| Şu giydiklerine baksana. | Open Subtitles | حسنا، انظري الى الطريقة التي ترتدين فيها ملابسك |
| Haydi Pamela, saatine baksana. Vardiya değişimine gidiyorlar. | Open Subtitles | هيا باميلا انظري الى ساعتك انه قادم عند تغيير الدوريات |
| - Geri döndüm. Şu tıbbi web sitesinde bulduğuma bir bak. | Open Subtitles | وهاقد رجعت للاستماع , انظري الى ماذا وجدت هذا الموقع الطبي |
| Şu minik greyfurt kafaya bir bak hele! | Open Subtitles | انظري الى هذا الرأس الحفاظي الشبيه بالكريب فروت |
| Tanrım gözlerine de bir bakın hele. | Open Subtitles | تبدوا وكأنها ارتادت حفلة صاخبة الليلة الماضية رباه, انظري الى عينكِ يافتاة |
| Gözlerimin içine bak ve sesimi dinle. | Open Subtitles | انظري الى عيناي واستمعي لصوت صوتي *يعني يهدّد الكبتن* |
| Hadi ama Cheryl, şu halimize baksana film yıldızları gibi yaşıyoruz. | Open Subtitles | حبيبتي، انظري الى حياتنا نعيش مثل ابطال الافلام |
| Bak işte, gömleği mahvetti. Şu kol ağzına baksana. | Open Subtitles | عظيم، انظري، أفسد القميص انظري الى طرف الكم |
| Dur bir saniye, bardağına baksana. Kolyen nereye gitti? | Open Subtitles | دقيقة واحدة , انظري الى كاسك اين ذهب العقد ؟ |
| Çok zayıfsın demek istiyorum. Kendine bir baksana. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اقول , انت حقا نحيلة انظري الى نفسك |
| Linda, baksana halimize. Evliyiz. Bir evimiz, ipoteğimiz, iki kızımız var! | Open Subtitles | ليندا انظري الى هذا , نحن متزوجان لدينا منزل , لدينا رهن , طفلان |
| Yüzüne baksana, soğuk bir günde ineğin dili kadar kırmızı. | Open Subtitles | انظري الى وجهه كأنه بقره تجري فى يوم بارد |
| Şu küçük, tatlı yüzüne baksana. | Open Subtitles | انظري الى هذا الوجه الصغير المميز الجميل |
| Benden orospu diye bahseden aldığım nefret mektuplarına baksana. | Open Subtitles | انظري الى كل الرسائل التي وصلتني من الكارهين الذين يدعونني عاهرة |
| Sana destek olabilecek bir erkeğe ihtiyacın var. Ellerine bir bak. | Open Subtitles | أنت بحاجة الى رجل بأستطاعته أن بعيلك, انظري الى يديك |
| - Cidden. Gerçek olamazlar. Boyutlarına bir bak! | Open Subtitles | لايمكن ان يكونا حقيقيين انظري الى حجمهما |
| Tanrım, şu berbat adamlara bir bak. | Open Subtitles | يالهي .. انظري الى هولاء الرجال المفزعين |
| İşte bu. Bu işte. - Şuna bir bak. | Open Subtitles | انتظري لحظة ها نحن ذا هذا المطلوب ، انظري الى هذا |
| Yani, ona bir baksanıza. O bir itfaiyeci, her gün hayat kurtarıyor. Eşcinsel değilim ama çenenin güzelliğine bir bakın. | Open Subtitles | انه رجل مطافي , و ينقذ حياه الناس انا لست مثلي , و لكن انظري الى خط فكيه |
| Hâline bir bakın. Boynu da bükülmüş. Yol kenarında terk edilmiş gibi sanki. | Open Subtitles | انظري الى تعابير وجهه كأن شـخص ما تركه تائها في مكان ما |
| Konuşman bitene kadar gözlerinin içine bak. | Open Subtitles | انظري الى عينيه حتى تكملي حديثك |