Tanrım. grip mikropları, başımın her oyuğundan içeri giriyor! | Open Subtitles | يا للهول ، جراثيم انفلونزا تدخل من جميع فتحات رأسي |
Hasta başlangıçta grip benzeri belirtiler gösterir. | Open Subtitles | رائد عندما ياتقط المريض الفيروس في البداية, يشتكي من عوارض انفلونزا |
Bir grip salgını Archway'deki bütün yaşlı insanları öldürüyormuş. | Open Subtitles | نوبة انفلونزا في آركواي تحصد كبار السن المساكين. |
En son burada domuz gribi salgını olduğunda üç hasta kaybettik. | Open Subtitles | أخر مرة حدث لنا هذا من انفلونزا الخنازير خسرنا 3 مرضى |
Yeni köpeğimin Aleutian gribi virüsünün yayılması için kullanıldığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنان أن أحدهم استغل كلبي الجديد لنشر فايروس انفلونزا الألوشيان |
Bu kuş gribinin insanlar için ölümcül bir virüs haline gelişindeki genetik mutasyonların sesi. | TED | هذا الصوت من الطفرات الوراثية في انفلونزا الطيور أصبحت انفلونزا قاتلة للإنسان. |
grip salgını yüzünden herkes dökülecek sanıyordum. | Open Subtitles | فمن الظاهر أن هناك وباء انفلونزا يحوم بالجوار و الجميع يتساقط فى شركه كالذباب |
Akşamdan kalan, grip olan, gizlice alışverişe kaçan kimse yok. Şimdiye dek hiç olmamış. | Open Subtitles | و لا حتى دوار، انفلونزا تسلل صغير للقيام برحلة تسوق، لا شيء |
Basit bir grip virüsü ele geçirip karşısına çıkan her D.N.A'nın özelliğini yok etmesi için programlayacağız. | Open Subtitles | سنجهّزُ فيروس انفلونزا بسيط ثمّ نبرمجه للقضاء على وظائف الحمض النووي التي يصادفها. |
Bo, kasıklarındaki o iğrenç his grip değil. | Open Subtitles | ذلك الشعور السيئ يدور في احشائك ، حسنا هذه ليست انفلونزا |
Bunlar olmasaydı grip aşılarıyla ve evhamlı annelerle uğraşıyor olacaktım. | Open Subtitles | لو لم يحدث هذا سأتكون أتعامل مع حقن انفلونزا و أمهات عصبيات |
Basit bir grip mikrobu bulacağız ve bunu karşılaştığı her D.N.A'nın üreme işlevini yok edecek şekilde programlıyacağız. | Open Subtitles | سنجهّزُ فيروس انفلونزا بسيط ثمّ نبرمجه للقضاء على وظائف الحمض النووي التي يصادفها. |
Kanseri bi düşünün, kuş gribi, domuz gribi ve SARS'ı. | TED | لنفكر بالسرطان، انفلونزا الطيور، انفلونزا الخنازير، سارز. |
Domuz gribi ilk ortaya çıktığında, ilk haberler aşırı bir tepkiye sebep olmuştu. | TED | عندما ظهرت انفلونزا الخنازير، الأخبار المبدئية أحدثت ردة فعل مبالغ بها. |
Az önce takas ettikleri balıklar birbirinin aynısı. Kuş gribi gibi, balık gribi. | Open Subtitles | هذه نفس السمكة التي مرراها لبعضهما البعض مثل انفلونزا الطيور, انفلونزا السمك |
Bu demektir ki Sars ya da kuş gribi değil. | Open Subtitles | و يعني ذلك انه ليس السارس أو انفلونزا الطيور |
Çarşamba günü, altıncı sınıflara domuz gribi teşhisi konuldu. | Open Subtitles | أُصيب صف مدرسي بما يتوقع أنها انفلونزا خنازير يوم الأربعاء |
Domuz gribinden endişelenmiyorum. Çoktan domuz gribi geçirdim. | Open Subtitles | لستُ قلقاُ من انفلونزا الخنـازير لأني مصابٌ به أصلاً |
Korkunun nedeni, kuş gribinin giderek yayılması ve bu hastalığın bulaşıcı olmasıdır. | Open Subtitles | من الوباء الذي يأتي من انفلونزا الطيور و الأمـــراض ومن ثم.. |
Kuş gribini öyle bir şeye dönüştürmek ne kadar sürer? | Open Subtitles | سلاح بيولوجي وكم تستغرق, لتحويل انفلونزا الطيور إلى شيء كهذا؟ |
İnsan gribiyle birleşince, ki onun da 1 kişiden 10 kişiye bulaşma özelliği vardır. | Open Subtitles | مجتمعة مع انفلونزا انسان ما يحتوي على أنتقال من 10 إلى 1 ، هذا يعني لكل شخص واحد يموت به |
- Yeni Aria Noble nezlesi. | Open Subtitles | انها انفلونزا اريا نوبل لقد جلبوها هذا الصباح |
AİDS Romanya'da işe yaramaz. İnsanlar gripten bile ölüyor. | Open Subtitles | لن يتم تصديق قصة الايدز في رومانيا الناس هنا تموت من مجرد انفلونزا بسيطة |