| Çünkü başka insanların eşyalarını ellerinden almayı çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لأني أعرف انك تحب أخذ الأشياء التي يملكها الأخرون. |
| Annem senin için her gün çok sevdiğini iddia ettiğin bir sürü yemek getiriyor. | Open Subtitles | وامى تحضر لنا الغداء كل يوم بدافع الحب ! وانت تقول انك تحب هذا |
| "Biliyor musun John, sanırım sen o oteli benden daha çok seviyorsun." | Open Subtitles | قالت , تعلم ياجون اعتقد انك تحب ذلك القندق |
| Vay be, hem büyükanneni çok seviyorsun hem de kamyoncu ağzıyla konuşuyorsun. | Open Subtitles | واو، انك تحب جدتك ولديك فم يتحدث كسائقي الشاحنة |
| Bart, baban senin banyo yapmayı çok sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | والدك اخبرني انك تحب الذهاب الى الحمام |
| Arkadaşların balıkları sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | أصدقائك قالوا انك تحب الأسماك |
| Ve ayrıca herkes Carli D'Amato'yu sevdiğini biliyor. | Open Subtitles | وايضا .. الكل يعلم انك تحب كارلي |
| Parayı ne kadar sevdiğini biliyoruz ve ellerinden kayışını izlemek kolay olmayacaktır. | Open Subtitles | نحن نعلم انك تحب الاموال و لن يكون من السهل ان نراهم يقعون فى يديك |
| Anlaşılan çocukları çok seviyorsun. | Open Subtitles | يبدو انك تحب الأطفال كثيرا. |
| Kimchiyi çok seviyorsun diye koydum. | Open Subtitles | ارى انك تحب الكيمشى المتبل |
| Callie bana çizmeyi sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني (كالي) انك تحب الرسم |
| Callie bana çizmeyi sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني (كالي) انك تحب الرسم |
| Prosciutto'yu sevdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انك تحب اللحم المقدد الإيطالي |
| Masanın üstünde sevişmeyi ne kadar sevdiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا نعرف كيف انك تحب المعاشرة على الطاولة |
| Evet, biliyorum dostum. Biliyorum. Kacee'yi ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع ، أعرف انك تحب (كايسي) و لكن لا أعرف لو كان من الصواب ان تقوم بالذهاب إليها |