| Fazladan bir şeyler kazanmak için hazır yemek firmasında çalışıyor. | Open Subtitles | انها تعمل لدى احد الممولين للمطاعم لتحصل على اموال اضافية |
| - İsmi sevdim. Fotoğrafçı asistanı olarak çalışıyor. | Open Subtitles | انها تعمل فى مجال التصوير فهى مساعد مصور |
| Büromda çalışıyor. Sevgilisinden daha yeni ayrıldı. | Open Subtitles | انها تعمل فى مكتبى لقد كسرت علاقتها مع صديقها |
| Ama görünen o ki, cazibene kapıldım. İşe yarıyor yani. | Open Subtitles | لكن من الواضح، أنني مغرمةبهواكَ، لذا، تَرى، انها تعمل. |
| Geri kalan herşeyi üçgenin dışına, kırmızı alana koyuyorum. İşe yarıyor. | Open Subtitles | لقد وضعت كافة الاغراض الاخرى خارجاً المثلث في الحقل الاحمر انها تعمل |
| Görünüşe göre bu tuhaf alet işe yaradı Q. | Open Subtitles | تلك البدعةِ المضحكةِ تبْدو انها تعمل كيو . لقد فِقتَ نفسك هذة المرة. |
| Yayınevinde çalışıyor, halkla ilişkilerde. | Open Subtitles | آه جيس ,هذه كيت دونوفان انها تعمل فى دار النشر , العلاقات العامة |
| İşte, kurt halen hemde başladığının iki katı hızla çalışıyor. | Open Subtitles | جوى نسخها قبل ان تصل الى هذا الجزء انظروا الى هذا انها تعمل بضعف سرعتهاعما بدأت عليه |
| Köpekbalıkları ile çalışıyor olacak, Korunmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | انها تعمل مع اشخاص مثل اسماك القرش وتحتاج لحماية |
| Askeri modda çalışıyor. Çarpışma ayarlarını değiştirmiş. | Open Subtitles | انها تعمل الآن بالنمط العسكرى لا بد أن التصادم هو ما فعل هذا |
| O hastanede çalışıyor, kim bilir nelerle karşılaşıyordur. | Open Subtitles | وقالت انها تعمل في المستشفى. أنا متأكد من انها قالت انها تستخدم لرؤية كل أنواع الأشياء. |
| Sadece çalıştığını söyledim, çalışıyor değil mi? | Open Subtitles | كل ما قلته انها تعمل وهي تعمل , اليس كذلك ؟ |
| Baron sizi temin ederim; Amerika'da bu işe yarıyor! | Open Subtitles | أأكد لك, بارون, انها تعمل جيدا في أمريكا. |
| - Sadece şu iki kemerin altında işe yarıyor. | Open Subtitles | اووه ، ماذا ؟ انها تعمل هنا تحت هذه الأقواس |
| Hava durumunda da işe yarıyor. | TED | انها تعمل ايضا لمعرفة حالة الطقس |
| Sahip olduğun herneyse, işe yarıyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | مهما كان الذي تملكه , يبدو انها تعمل |
| Ama yemin ederim, neredeyse her zaman işe yarıyor. | Open Subtitles | ولكن انا اقسم انها تعمل فى غالب الوقت |
| Evet, her ne yapıyorsan işe yarıyor. | Open Subtitles | نعم، كل ما تفعلونه، انها تعمل. |
| İşe yaradı. Çıkmam gerek ki, sen doğabil. | Open Subtitles | انها تعمل.يجب عليك الذهاب لأسفل حتى تُولَد |
| Joel! Kes şunu! Bak, galiba işe yaradı. | Open Subtitles | اوقفها, انظر اعتقد انها تعمل انظر نحن مختبئين ,جول انظر |
| - çalışıyor. | Open Subtitles | انها تعمل - نعم - |
| Etrafındaki elektromanyetik güce bağlı olarak çalışıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا انها تعمل بواسطة جهاز يولد مجال كهرو مغناطيسي |