| Yani teknik olarak, striptiz yaptı. Sadece biz göremedik. | Open Subtitles | أعني، من الناحية الفنية، وقالت انها فعلت القطاع. |
| Sence bunu benim için mi yaptı? | Open Subtitles | فقط لمنعه من نشر انك حامل بمدونته؟ وانت تعتقد انها فعلت ذلك من اجلي؟ |
| Oğlum kötü bir şey yaptı ve üzüntünüzü anlayabiliyorum. | Open Subtitles | انها فعلت ابني شيئا سيئا هنا، وأستطيع أن أفهم لكم جميعا الشعور بالضيق والانزعاج. |
| Lütfen, bunu sizi sevdiği için yaptı. | Open Subtitles | الرجاء، وقالت انها فعلت ذلك لأنها يحبك. |
| Muhtemelen senin için yaptı bunu. | Open Subtitles | من المحتمل انها فعلت هذا لمصلحتك |
| Pekâlâ, sence bunu neden yaptı? Bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا, لماذا تعتقد انها فعلت ذلك؟ |
| Kesin, bunu bilerek yaptı. Neden? | Open Subtitles | انا متأكد انها فعلت ذلكَ بغرضٍ |
| Bunun gerçekleşmesi için ne yaptı sizce? | Open Subtitles | ماذا تعتقدي انها فعلت من أجل حدوث هذا ؟ |
| Lee'nin kasabadan ayrıldığını iddia ediyor ama bence ona bir şey yaptı. | Open Subtitles | إنها تدعي أن (لي) غادرَ المدينة لكنني اظن انها فعلت شيئاً لهُ |
| Beni yükseltmek için ne gerekiyorsa onu yaptı. | Open Subtitles | انها فعلت ما كان عليها أن تفعل لرفع لي. |
| Ortağın bunu yaptı zaten. | Open Subtitles | انها فعلت شريكك ذلك. |
| - Bizim için elinden geleni yaptı o! | Open Subtitles | - انها فعلت ما يكفي بالنسبة لنا- |
| Bunu bir çok kere yaptı. | Open Subtitles | و انها فعلت الكثير من الأوقات . |
| Sanırım bizim için yaptı. | Open Subtitles | أظن انها فعلت ذلك لأجلنا فقط |
| Sence bunu o mu yaptı? | Open Subtitles | اتعتقد انها فعلت ذلك؟ |
| Evet, öyle yaptı. | Open Subtitles | نعم نعم, انها فعلت ذلك |
| Çünkü sana bir şey söyleyeyim bunu kendisi yaptı. | Open Subtitles | سأخبرك أمراً انها فعلت هذا |
| Aslında yaptı. | Open Subtitles | في الواقع، وقالت انها فعلت. |
| Ben yaptı demiyorum. | Open Subtitles | انا لا اقول انها فعلت ذلك |
| -Söyle ona, doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | -قولي لها انها فعلت الصواب |