| Bunu yapmamızın tek sebebi bu. Gördüğünüz gibi işimiz tamamen eğlenceli. | TED | ان السبب الوحيد لقيامنا بتلك المشاهد .. انها كما ترون وظيفة ممتعة |
| Bu diğer kişinin hareketinin bir çeşit sanal gerçeklik simülasyonunu yaratmak gibi. | TED | انها كما لو أنها تؤدي محاكاة عملية لواقع تصرف الشخص الآخر |
| İşte, tam da dediği gibi. O yabancı herkesi birbirine düşürdü. | Open Subtitles | انها كما قال ذلك الغريب قلب الناس على بعضها البعض |
| Herhangi bir tutku gibi. Sorumsuz ve zarar verici! | Open Subtitles | انها كما لو كانت حاله مزاجيه من عدم تحمل المسئوليه و الميل للتحطيم |
| Asma suratını tatlım. Burada tamamen doğayla baş başayız. Senin sevdiğin gibi. | Open Subtitles | فلتروحي عن نفسك عزيزتي ، نحن نعيش في هذه الارض الخضراء انها كما تحبين |
| Aynen sevdiğin gibi Raymond ekstra yumurtalı sandviç. | Open Subtitles | انها كما تحبها رايموند سلطة البيض مع بيض اضافي |
| Tam da hayal ettiğim gibi. Mükemmel bir aile için mükemmel bir ev. | Open Subtitles | انها كما تخيلتها تماما منزل مثالى لاسرة مثالية |
| "Duvarda yaşıyorum ve kraker yiyorum" gibi bir tip yok biraz tuhaf sanki ama sanki uymaz gibi. | Open Subtitles | انها كما تعيش في الجدار وتأكل الصراصير بالفعل من نوع غريب القليل منهم |
| Evet. Çölde uzakta saklayabileceğin bir tür gibi. | Open Subtitles | نعم ، انها كما الانواع المخفية في الصحراء |
| Dediğin gibi. Bir kadınla dövüştüğüm için kendime engel oldum. | Open Subtitles | انها كما قلت، لقد ترددت لاني كنت أنازل إمرأة |
| Geçmişte yaşadığım eğlenceyi izah etmek gibi bir şey. | Open Subtitles | انها كما لوكانت متعة ممرت بها في الماضي وعليّ ان افسرها |
| Dediğim gibi, biz burada barışı sağlamakla görevliyiz dünyayı kurtarmakla değil. | Open Subtitles | انها كما قلت، نحن فقط هنا للحفاظ على السلام وليس انقاذ العالم |
| Lucrezia sanki bir cadı onlara büyü yapmış gibi. | Open Subtitles | لوكريسيا, انها كما لو ان ساحرة القت تعويذتها. |
| Bakalım çok çabukca kitap sarmalına girebilecek miyim? çünkü bence, dediğim gibi binanın en -bu ana okuma odası- en eşsiz parçası. | TED | لكن دعونا نرى إن كان بإمكانى الدخول بسرعة شديدة فى حلزونية الكتاب لأننى اعتقد انها , كما أقول , فى الغالب هذه غرفة القرائة الرئيسية , الجزء الأكثر حداثة بالمبنى |
| Aynı dediğin gibi. Hissiz kal, duygularını karıştırma. | Open Subtitles | انها كما كنت تقول ابقي محايد و لا تتورط |
| Gitme amacımı bilmeyen biri için uzun bir seyahat gibi gözüküyor. | Open Subtitles | انها كما لو كنت ترمى بى فى المتاهة |
| Sizin dediğiniz gibi bir enerji içeceği, ölümcül değil. | Open Subtitles | انها كما تقول شئ طبيعى لاضرر منه |
| Küçük bir melek gibi. | Open Subtitles | انها كما لو كانت ملاكاً صغيراً |
| TŞK. Hiyeroglif yazısı gibi. | Open Subtitles | شكراً انها كما لو انها لغة هيروغليفية |
| Tam düşündüğüm gibi, dosyalar devasa boyutta. | Open Subtitles | انها كما إعتقدت ، الملفات بالغة الضخامة |