| Anlıyorum. Ben de, bir insanın yaşayabileceği en güzel son gün olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | فهمت , اعتقدت انه افضل يوم لرجل اقتربت نهايته |
| Hayatımda yediğim en güzel yumurtalı ekmek. | Open Subtitles | انه افضل خبز فرنسي محمص قد ااكلته في جميع حياتي اللعينة |
| Ben sadece fikir sahibi olmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا فقط اعتقد انه افضل ان يكون عندة افكار |
| - Kendini diğerlerinden daha iyi olduğunu sanan... | Open Subtitles | ما الذي يعنيه ذلك؟ ..شخص يظن انه افضل من |
| Bu da bir deniz komandosuyla savaşmanın En iyi yolu, kendini onlar kadar sakin olmaya zorlamaktır anlamına gelir. | Open Subtitles | وهو مايعني انه افضل طريقه لمقاتلة عميل بحريه , في الماء ان تجرب نفسك ان تكون هادئ كما هو |
| Çok faydası olacak. Akşam kalmaya En iyi çare burada. | Open Subtitles | ستكون جيداً انه افضل مكان لعاية الثمل ٌ في المدينة |
| Oscar Mayer Weenie MobiIe geçişinden iyidir. | Open Subtitles | انه افضل منه اوسكار مير وينيس النقّال خلاله |
| Ta ki sen yediğim en güzel Şükran Günü yemeğini yapıp bunu mahvedene kadar. | Open Subtitles | صحيح , تبين انه افضل عيد شكر حصلت عليها , وانت افسدت ذلك |
| Ne tatlı. en güzel yaşlarıdır. | Open Subtitles | كم هذا جميل , انه افضل الاعمار |
| Uzun zamandır başıma gelen en güzel şey. | Open Subtitles | انه افضل شئ حدث لي منذ مدة طويلة |
| Oh, ne güzel yiyecek, tattığım en güzel şey. | Open Subtitles | اوه ياله من طعام, انه افضل ما تذوقته |
| Ama konumunun geçen baktığımıza göre iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن اعتقد انه افضل موقع من اخر مكان نظرنا اليه |
| Bazıları tüm Yunanlılardan da iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | -البعض يقول انه افضل ايضا من مقاتلى اليونان |
| Takımdaki herkesten daha iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انه يظن انه افضل من كل الذين بالفريق |
| Kimin kutusunun bizimkinden iyi olduğunu sanıyorlar? | Open Subtitles | اى صندوق يعتقدون انه افضل من صندوفنا؟ |
| Ve şu sonuca vardık, birşeyleri ikiye bölmenin En iyi yolu onları gerçekten ikiye bölmektir. | TED | واكتشفنا انه افضل طريقة لقطع الاشياء الى نصفين هو في الواقع قطعها الى نصفين. |
| Hiç anlamıyorum hanımefendi, elimdeki En iyi ötücü kuşlardan biriydi. Siz satın almadan önce tüm gün öterdi. | Open Subtitles | ولكنى لا افهم, انه افضل طائر مغنى عندى وكان يغنى طول اليوم قبل ان تشتريه |
| Şimdiye dek gördüğüm En iyi asker olduğu kesin. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو انه افضل جندي رأيته من قبل |
| Kesinlikle hiç cevabınız olmamasından daha iyidir. | Open Subtitles | لا شك انه افضل من ان لا تكون لديك اجابه مطلقا. |
| Evet, dışarıda çocukları pataklamasından iyidir ama. | Open Subtitles | أجل، انه افضل في القفص على أن يكون ف يالخارج يبحث عن الأطفال |
| Onu kızdırıp tutuklanmaktan iyidir, değil mi? | Open Subtitles | انه افضل من ان تطرديها ومن ثم يُعتقل اليس كذلك ؟ |