| - Canlı yayına girmek üzere. - Canlı yayına girmek üzere olduğunu biliyorum. Bu yüzden ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | انه على وشك ان يظهر على الهواء اعرف ذلك لذا أحتاجه |
| Siktir, bir yerleri kopmak üzere, gözlerinden okuyabiliyorum. | Open Subtitles | انه على وشك الرقص على الارض استطيع رؤية ذلك في عينيه |
| Öldürme sıklığı da takıntılı olduğu kişiyi kaybetmek üzere olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | و سرعة تكرار القتل تشير الى انه على وشك خسارة تلك الانسانة المهووس بها |
| Evlenmek üzere ve evet, tüm bu bilgileri size yolladım. | Open Subtitles | انه على وشك الزواج و نعم لقد ارسلت هذه المعلومات بالبريد الالكتروني اليكم |
| Tabiattaki en eşsiz dönüşümlerden birine başlamak üzere. | Open Subtitles | انه على وشك القيام باحد أبرز التحولات في العالم الطبيعي. |
| Vurulmuş, ölmek üzere. | Open Subtitles | وتم اطلاق النار عليه. انه على وشك الموت. |
| Kalp zarını açmak üzere, kalbin etrafındaki kese. | Open Subtitles | انه على وشك الكشف على التامور, الكيس حول القلب |
| - Rehineyi vurmak üzere galiba. | Open Subtitles | اظن انه على وشك إطلاق النار على احد الرهائن |
| Büyük bir kontrat imzalamak üzere. Şimdiden bizim gibi küçük insanları unutması normal artık. | Open Subtitles | انه على وشك الحصول على عقد مهم و قد نسينا نحن |
| "Mavi Dönemi"ne girmek üzere. - Güzel küpe. | Open Subtitles | انه على وشك ان يدخل منطقته الزرقاء |
| Guy Carpenter, aşağı tabakadan gelen ve teyzesini satırla doğramış bir kadınla evlenmek üzere olduğunu bilseydi. | Open Subtitles | لو فقط , اكتشف جاى كاربنتر انه على وشك الزواج من امرأة ذات اصل وضيع والتى ضربت عمتها حتى الموت بالساطور... |
| - Evet. Başlamak üzere gibi görünüyor. | Open Subtitles | نعم , يبدو انه على وشك ان يبدأ |
| Bu ona arkadan vurmak üzere dostum. | Open Subtitles | انه على وشك الاستفادة من هذا الحمار |
| Bekle bir dakika, ona çiçeği vermek üzere. | Open Subtitles | انتضري لحظة انه على وشك ان اعطيك زهرة |
| Torben seni istiyor, birkonuşma yapmak üzere. | Open Subtitles | توربين يسأل عنك. انه على وشك القاء خطاب |
| Bitirmek üzere, sonra sıra sizde. | Open Subtitles | انه على وشك الانتهاء، بعد ذلك الكلمة لك |
| Ölmek üzere olduğunu biliyordu ve bu onu dehşete düşürdü. | Open Subtitles | لقد عرف انه على وشك الموت و ... ولقد افزعه هذا |
| Gidiyor, yarımadanının ucundan dönmek üzere. | Open Subtitles | --انه ذاهب انه ، انه على وشك التحول والذهاب |
| Haley'nin yeni sevgilisine girişmek üzere. | Open Subtitles | انه على وشك مهاجمة حبيب هايلي الجديد |
| Ne de olsa, kız kardeşimizle evlenmek üzere. | Open Subtitles | و مع هذا انه على وشك الزواج من أختي |