orada olduğunu söylediniz, bu sizin seçiminizdi. | Open Subtitles | لقد قلت انه كان هناك , هذا كان اختيارك. و اذا لم يكن ؟ |
Torgue'un güvenlik videoları orada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | صور كاميرا المراقبه في تورك تظهر انه كان هناك |
Başta Son Taek Soo için orada olduğunu düşündüm, ...ama aslında benim için oradaymış. | Open Subtitles | فى البداية ظننت انه كان هناك من اجل سون تاك سو لكنه كان فى الحقيقة هناك من أجلي |
Annem beni oraya... sanki tedavi amacıyla götürmüştü. | Open Subtitles | وامي اخذتي الى هناك كما لو انه كان هناك نوع من المتعة , او شئ من هذا القبيل |
Annem beni oraya... sanki tedavi amacıyla götürmüştü. | Open Subtitles | وامي اخذتي الى هناك كما لو انه كان هناك نوع من المتعة , او شئ من هذا القبيل |
Cabot adamdan sadece bazı belgeler almak için orada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كابوت) ، يدعي) انه كان هناك فقط للحصول على وثائق الرجل |
orada olduğunu söylemene ihtiyacım var. | Open Subtitles | واريد منك ان تخبرني انه كان هناك |
orada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف انه كان هناك |
Bana orada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت لي انه كان هناك |
- Ne zamandır orada olduğunu biliyordum. - Farkındayım. | Open Subtitles | عرفت انه كان هناك طوال الوقت |
orada olduğunu bilmenin. | Open Subtitles | مع العلم انه كان هناك. |
orada olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه كان هناك |
orada olduğunu hiç bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يعرف ابدا انه كان هناك |
Oğlunun da orada olduğunu duymadım. | Open Subtitles | لم اسمعه يقول انه كان هناك |
Evet ama orada olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | ..لا لكنني اتذكر انه كان هناك |