ويكيبيديا

    "انه يعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • Biliyor
        
    Çalınan şeyleri ve hırsızın daireye nasıl girdiğini biliyordu. Open Subtitles انه يعلم المسروقات جيدا, ويعلم كيفية دخول الشقة
    Ki bir daha yarışmalara katılamayacağını biliyordu. Open Subtitles مع العلم انه يعلم انه لن تنافس مرة اخرى.
    Page'in bir canavar olduğunu biliyordu, üç hafta önce Thalia'yı ona verdi ve ondan başka kadınlar istedi. Open Subtitles انه يعلم كم هو مفترس بايج اعطاه تاليا قبل ثلاثة اسابيع لكي تقوم بتسهيل جلب نساء آخريات
    Biliyor musun, o şeyle gerçekten ne yaptığını bildiğini sanıyor. Open Subtitles هو في الواقع يعتقد انه يعلم مالذي يفعله بهذا الشيء
    ne zaman çoğalmayı bırakacağını Biliyor çünkü sayı sayabiliyor. TED انه يعلم متى يتوقف عن النمو لانه يستطيع العد
    - Soygunlar hakkında bir şey Biliyor mu? Open Subtitles هل تعتقد انه يعلم شيئاً عن هذه السرقات ؟ لقد سألنى بعض الاسئله الغريبه
    Eğer Anlaşmalar'ı imzalarsa Merkez'e gücünü kanıtlayabileceğini biliyordu. Open Subtitles انه يعلم لا بد ان يكون متاح وقت توقيع الاتفاقيات كدليل على قوة المجلس
    Bunun Tanrıları toplanmaya mecbur edeceğini biliyordu. Open Subtitles انه يعلم انه سيجبر لعقد اجتماع مع الاسياد
    Kariyerinin bittiğini biliyordu. Ama yüzleşemiyordu. Open Subtitles انه يعلم ان حياته المهنية-انتهت ولا يمكنه مواجهة الامر
    Ne yaptığını çok iyi biliyordu. Open Subtitles انه يعلم ما كان يقوم به.
    Bekle, bekle. O benim Bilgisayar olduğumu biliyordu. Open Subtitles انه يعلم أننى التداخل
    hemen yanında sürdüğümü biliyordu. Open Subtitles انه يعلم انني كنت محق معه
    Her şeyi biliyordu zaten. Open Subtitles انه يعلم كل شيء
    Yani bir şeyler biliyordu. Open Subtitles أعني انه يعلم اشياءاً
    Bence bir şeyler biliyordu. Open Subtitles أظن انه يعلم أشياءاً
    Kuruşu kuruşuna ne kadar ettiğimi Biliyor. Open Subtitles انه يعلم مكان كل قرش اذا لم أفتقد تخمينى
    Kuruşu kuruşuna ne kadar ettiğimi Biliyor. Open Subtitles انه يعلم مكان كل قرش اذا لم أفتقد تخمينى
    Ama Chimene... Zindanlar, çocukları... Hepsini Biliyor? Open Subtitles و لكن شيمين ، انه يعلم بأمر الزنزانة و أطفاله
    - Bence sizinle konuştuğumu sahiden Biliyor. Open Subtitles انا اعتقد حقا انه يعلم اننى كنت اتحدث اليك
    Onu takip edeceğimizi Biliyor. Kalabalığa karışabilmek için oraya gitmiş. Open Subtitles انه يعلم اننا نتبعه لقد ذهب الى حيث يمكنه الاختلاط بالزحام
    Ya da orada altın olduğunu Biliyor ve onu kendi için istiyor. Evlat. Open Subtitles أو انه يعلم أن هناك ذهب ويريد أن يحصل عليه لنفسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد