Hala Frank Bennett'le ilgili bir kanıt için... iz sürmek ve avlanmakla meşguldü. | Open Subtitles | ما زال يلاحق ويصطاد اي دليل حول مكان وجود فرانك بينيت |
Fakat cinayetleri kendisinin işlediğine dair herhangi bir kanıt sunamadı. | Open Subtitles | لكن ليس هنالك اي دليل بانه ارتكب تلك الجرائم |
Selahaddin'in bu yolu seçeceğine dair elimizde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس لدينا اي دليل على صلاح الدين سيسلك هذا الطريق. |
- Albayım, Latif'in şehirde olduğuna dair kanıt var mı elinizde? | Open Subtitles | كولونيل, هل لديكِ اي دليل ان لطيف هنا في المدينة؟ |
Herhangi birine bir şey yaptığıma dair elinizde en ufak kanıt yok. | Open Subtitles | ستوقعين على هذا ليس لديك اي دليل انني جعلت احدهم يقوم بأي شيء |
Hiçbir delil bulamazsan bu duruşmayı onun lehine sonuçlandırırım ve bu dava başlamadan bitmiş olur. | Open Subtitles | وان لم يكن لديك اي دليل سأسمع اقتراحة من أجل حكم مستعجل حكم لصالحه |
hiç kanıt bulamayacağımızı söyledi, demek ki onlar hakkında endişelenecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | قال اننا لن نجد اي دليل لذا ليس لديه ما يقلقه بشأنهم |
Belki yapıyoruz, belki de yapmıyoruz. hiç kanıtınız var mı? | Open Subtitles | ربما نحن فعلنا وربما لم نفعل هل لديك اي دليل ؟ |
Öyle bir söz verdiğine dair hiçbir kanıtınız yok. | Open Subtitles | لا تملك اي دليل انها قامت بهذا الوعد |
Burada aksine herhangi bir kanıt bulunduğunu gördüğünde, kararın değişebileceği yazıyor. | Open Subtitles | انه تقول بأنه يمكنك تغير القرار اذا رأيت اي دليل على العكس |
Ama katil satanist tarikatlar hakkında bir kanıt bulamadık. | Open Subtitles | لكننا لم نجد اي دليل على طائفة شيطانية قاتلة |
Strauss'ın eline bir kanıt geçerse kariyerimin sonu olur. | Open Subtitles | وان كان لدى ستراوس اي دليل لكانت حياتي المهنية انتهت |
Simone'un gerçek olmadığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك اي دليل ان سيمون لم تكن حقيقية |
Ama gerçek şu ki beni tutuklamadınız çünkü elinizde kanıt yok, çünkü ben suç işlemedim. | Open Subtitles | لكن الحقيقة انك لا تعتقلني لانه ليس لديك اي دليل اني ارتكبت الجريمة |
Suç mahallinde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | باستثناء حادثة اخر ضحية, جيريمي كولينز لا يوجد اي دليل على الطلاق في مسرح الجريمة |
Hiç hata yapmadığına inanırsın ve biri hata yapmış olabileceğine dair kanıt önerirse arkalarını kollasalar iyi olur. | Open Subtitles | تؤمن بأنك لست مخطأ وإذا كان أي شخص يقدم اي دليل بأن هناك فرصة صغيرة متواجدة |
Bağımsız Heyet Raporu, Milli Muhafız Teşkilatı haberinde politik taraflılığa dair kanıt bulamadı. | Open Subtitles | تقرير اللجنة المستقلة لم بجد اي دليل على نزعة سياسية في قصة الخدمة العسكرية |
Herhangi birine bir şey yaptığıma dair elinizde en ufak kanıt yok. | Open Subtitles | ستوقعين على هذا ليس لديك اي دليل انني جعلت احدهم يقوم بأي شيء |
Hiçbir delil bırakmadı ve hiç kameraya yakalanmadı. | Open Subtitles | لم يترك اي دليل ولم يتم تصويره على الكاميرات |
Ben de orada hiç kanıt var mı diye bakarım, bozulmadan önce. | Open Subtitles | سوف ابحث فيما اذا كان هناك اي دليل متبقي,قبل ان يختفي |
Aynı oldukları düşünülüyor ama elimizde hiçbir kanıt yoktu. | Open Subtitles | كل شخص كان يعتقد بأن اسماك القرش هناك هي نفسها اسماك القرش السابقة, لكن لا احد يمتلك اي دليل |
İddianız bu, hiç kanıtınız yok. | Open Subtitles | إدعاءات... ليس لديك اي دليل أن موكلي فعل هذا |
Ayrıca, o yapmış olsa, hiçbir kanıtınız olmazdı. | Open Subtitles | - أيضا, - اذا كان هو فعلها ليس لديك اي دليل ! |