| Ve bu herkesin önünde durmaya cesaret ettiğin ve kendi Hatalarını itiraf ettiğin zamandı. | Open Subtitles | ولم تكن ايضا عندما واتتك الشجاعة لتواجه العالم كله وتعترف بأخطائك على المنصة |
| Hatalarını kabul edersen, afaroz edilmekten kurtulabilirsin. | Open Subtitles | بإعترافك بأخطائك لن تحرمي كُنسياً |
| Her zaman senin yazım Hatalarını bulacak olan kişinin ben olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت فقط أنّي من سيحيط بأخطائك دائماً. |
| Yalvarırım Günahlarını kabul et. Tanrı seni kucaklayacaktır. | Open Subtitles | أتوسل إليك أن تعترف بأخطائك سيرحب بك الله في داره مجدداً |
| - Günahlarını itiraf edersen seni hemen arındırabilirim. | Open Subtitles | إذا اعترفت بأخطائك فبإمكاني أن أطهّرك الآن |
| Saldırganlığının azalmasıyla birlikte iyi niyet duygularını tadacaksın ve doğru ve yanlış duyularına yön vereceksin, geçmişteki hatalarından pişmanlık bile duyacaksın. | Open Subtitles | وذلك بتجميد النزعة العصبية ، وبذلك سيقل سلوكك العدواني ستبدأ الآن بتجريب العواطف الجميلة والرحمة والإحساس بأخطائك التي ارتكبتها والندم عليها |
| Eğer karar ne zaman yerine bir tabut içinde yaşardım. Daha senin hatalarından kadar kendi. Hayır. | Open Subtitles | وقررت إيثار العيش في تابوت عن الاعتراف بأخطائك. |
| Hatalarını düşünmen için seni burada bırakıyorum. | Open Subtitles | سأتركك هنا للتأمل بأخطائك كلا! |
| Evet. Hatalarını kabul edemeyecek kadar inatçısın, o yüzden ben yaptım. | Open Subtitles | نعم, إنك عنيد لتعتف بأخطائك |
| Yollarımız fuayede kesiştiğinde Günahlarını kamera önünde itiraf etmiş olsaydın, şimdikini biraz düzenleyebilirdim. | Open Subtitles | لو أنك اعترفت بأخطائك أمام الكاميرا عندما التقينا في البهو، فعلى الأرجح كنت قد حررت هذه اللقطة |
| Günahlarını kabullen. | Open Subtitles | إعترفي بأخطائك. |