| Sabahları tüneklerinden havalanırlar ve yükselmekte olan güneşin ışınlarında kendilerini ısıtabilmek için, orman örtüsüne doğru uçarlar. | Open Subtitles | في الصباح تخرج من ملاجئها وتتجه إلى قمم الغابات لتدفئ نفسها بأشعة الشمس الساطعة. |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| Bir an, güneşin tadını çıkarırken, bir anda... | Open Subtitles | بلحظة تتمتعين بأشعة الشمس الرائعة والدافئة |
| Babamın, beni, vücüdum alçıyla sarılı, tekerlekli sandalyemle,iterek dışarı çıkarışını ve güneşi, ilk defa yüzümde hissedişimi hatırlıyorum. | TED | أتذكر أبي يدفعني للخارج بالكرسي المتحرك، و أنا ملفوفة في صبة جبص كاملة، و أشعر بأشعة الشمس على وجهي لأول مرة. |
| Şu havadan bir kurtul, güneşi içine çek. | Open Subtitles | فقط لنخرج من هذا الجو ونستمتع بأشعة الشمس |
| Hoş geldin tatlı gün ışığı | Open Subtitles | مرحبا بأشعة الشمس الجميلة |
| Pervazdan giren güneş ışığını hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أشعر بأشعة الشمس القادمة خلال الظلام |
| Ama dikkatli olmazsan güneş yanığına maruz kalabilirsin. | Open Subtitles | فيمكنك أن تتسبب في حرق نفسك بأشعة الشمس |
| Victoria, öncelikle limandaki martıların güneşin tadını çıkardığı görüntümüzle başlamak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا يا فيكتوريا, لنبدأ بشئ من هذه الاشياء مع لقطات من الميناء .وبعضاً من طيور النورس يستمتعون بأشعة الشمس |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
| Işığa doğru yürümek ve güneşi yüzümde hissetmek istiyorum Cyrus. | Open Subtitles | أريد أن أسير تجاه الضوء وأشعر بأشعة الشمس على وجهي يا سايرس |
| güneşi cildimde hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط الإحساس بأشعة الشمس على يدي |
| - Şu an, burada ben bu araçla yol alırken ve güneşi yüzümde hissederken. | Open Subtitles | هنا الآن... راكبا في هذه السيارة أحسّ بأشعة الشمس على وجهي |
| Hoş geldin. tatlı gün ışığı | Open Subtitles | مرحبا بأشعة الشمس الجميلة |
| - Hoş geldin tatlı gün ışığı - Hoş geldin tatlı gün ışığım | Open Subtitles | مرحبا بأشعة الشمس الجميلة |
| güneş ışığını en son ne zaman hissettiğimi hatırlayamıyorum. Ya da yağmuru. | Open Subtitles | لا أتذكر أخر مرّة شعرت بأشعة الشمس أو المطر |
| Ama dikkatli olmazsan güneş yanığına maruz kalabilirsin. | Open Subtitles | فيمكنك أن تتسبب في حرق نفسك بأشعة الشمس |