ويكيبيديا

    "بأنكَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunuzu
        
    • diye
        
    • olduğun
        
    • olduğuna
        
    • dair
        
    • söyledi
        
    • Bence
        
    • ettiğini
        
    • olmadığını
        
    • düşünüyorum
        
    • sanıyorsun
        
    • biliyordum
        
    • söylüyorsun
        
    Meşgul bir adam olduğunuzu biliyorum ama bu kadar olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أعلم بأنكَ رجل مشغول، ولكن لم أعرف أنكَ مشغولٌ لذه الدرجة.
    Belki de birini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorsunuzdur diye düşündüm. Open Subtitles و اعتقدتُ بأنّ هذا قد يعني بأنكَ تتفهم معنى فقدان أحدهم
    Burada, bizimle olduğun için ikimiz de çok mutluyuz. Open Subtitles كلانا سعداء حقاً بأنكَ ترغب في البقاء هُنا معنا.
    Şimdi, komik ve çokbilmiş Einstein kılıklı piçin teki olduğuna göre seninle küçük bir oyun oynayabiliriz. Open Subtitles كما يبدو لي بأنكَ مُتميز لعين لذا لدينا لُعبة يمكن أن نلعبهّا
    Burada, bir bombanın üzerinde oturduğuna dair bir dedikodu var da. Open Subtitles حسناً , هناك أشاعة تجول الأرجاء هنا ، بأنكَ تحوز قنبلة.
    Kimse sana çok seksi bir aksanın olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل أخبركَ أحد من قبل بأنكَ تملك لكنة جذّابة ؟
    Bu insanlardan çalmadığını bana ispat etmeye çalışacak kadar önemsemen çok tatlı Bence. Open Subtitles أظن أن ذلك لطيف جداً أنكَ تحاول إقناعي بأنكَ لا تسرق من الناس
    Öyle demedi. Bütün servise hakaret ettiğini ve tam bir baş belası olduğunu söyledi. Open Subtitles لم تقل ذلك لقد قالت بأنكَ قمتَ بإهانة الجميع
    'Amerika Bankası' olmadığını biliyorum ama 50$'ıma ihtiyacım var. Open Subtitles أعرفُ بأنكَ لستَ مصرِفَ أمريكا لكنني أحتاجُ الخمسونَ الدولار الخاصة بي.
    Olay şu ki, bu yerleştirme özel bir işti, o yüzden işini eve getirmiş olabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles الأمر و ما فيه , أنّ عملية الإنتقال معروف خاص مما ينبئني بأنكَ قد جلبتَ عملكَ معكَ للمنزل
    Tabii. Meşgul olduğunuzu biliyoruz, bu yüzden vaktinizi almayacağız. Lafı dolandırmadan, doğrudan konuya gireceğiz. Open Subtitles أعلم بأنكَ منشغل، لذا لن أضيّع وقتك بالثرثرة وأتجنّب الدخول مباشرة بالموضوع وما إلى ذلك
    Masum olduğunuzu bilirseniz rahatlayabileceğinizi düşündük. O yüzden rahat olabilirsiniz. Open Subtitles خلنا أنكَ ستشعر بالراحة لمعرفة بأننا نعرف بأنكَ بريء كي يمكنكَ أن تشعر بالراحة
    Cinayetten önceki gün burada olduğunuzu biliyoruz. Bunu bizim için açıklar mısınız lütfen? Open Subtitles لكننا نعلم بأنكَ حلّقتَ باليوم السابق من وقوع الجريمة أيمكنكَ أن توضح لنا سبب التناقض؟
    Belki günün birinde dönerim diye düşünmüşsündür. Open Subtitles لربما تعتقدُ بأنكَ ستعود إلى هنا يوماً ما
    Karımla çıkmasını istediğim adam değilsin diye düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles بدأت بالتفكير بأنكَ لست النوع المناسب الذي أُريده أن يواعد زوجتي.
    Şu ana kadar benimle olduğun sürede de, ...sanırım benim kibirli, bencil ve gösteriş meraklısı olduğumu düşünüyorsundur. Open Subtitles وبشأن تحليلكَ لي حتى الآن فأعتقد بأنكَ تخالني مختال، أناني وأكره أن يتم تجاهلي
    Ayrıca bana gezegendeki en iyi sahtekarlardan biri olduğun hatırlatıldı. Open Subtitles أجل، وقد ذُكرتُ بأنكَ أحد أبرع المزورين في العالم
    Yanımızda olduğuna emin olduğumuzda, diğer yarısını alacaksın. Open Subtitles وستأخذ النصف الآخر حينما نتأكد بأنكَ معنا.
    Öldürmediğinize dair yemin etmenize gelince. Open Subtitles على قميصك , و قسمك بأنكَ لم تقتل ذلك الشاب على الطائرة
    Kimse sana çok seksi bir aksanın olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل أخبركَ أحد من قبل بأنكَ تملك لكنة جذّابة ؟
    Bence medyumsun. Sadece itiraf etmekten korkuyorsun. Open Subtitles أظن بأنكَ وسيط روحي، لكنك تخشى الإعتراف بذلك
    Senin hapiste kalman gerektiğini ve idamı hak ettiğini haykırıyordu. Open Subtitles بأنكَ تستحقُ السجن، بأنه من المفترض أن تعدم.
    Burada konuşuyorum ama sen dinliyor gibi görünmüyorsun sessizliğini bozana kadar konuşacağım ama söyleyeceklerimin senin için bir önemi olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنا أتكلم، و أنتَ حتى لا تتظاهر بأنكَ تستمع إلى و أنا أتكلم حتى لا أستمع لصمتكَ و ليس لأننى أفكر، أنكَ ستهتم بما سأقوله
    Kime saygısızlık edip kime edemeyeceğini unuttuğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقدُ بأنكَ نسيتَ، من يجبُ عليكَ ومن لايجبُ عليكَ التقليلُ من إحترامهم.
    Eğer yeterince ortalıkta dolanırsan sinsice girebileceğini sanıyorsun. Open Subtitles أنتّ تظن بأنكَ إن قمتَ بالبقاء هنا لمدّة كافية فستراوغ للوصول إليه
    Bunu söyleyeceğini biliyordum. Benimle başlama tamam mı? Open Subtitles عرفتُ بأنكَ ستقولُ هذا, لا تبدأ معي, حسناً؟
    Yani arkadaşlarını onları içine mi atacağını söylüyorsun? Open Subtitles أتقصد بأنكَ ستطعم أصدقائكَ إلى الأعداء ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد