| Şefkatinden ve sadakatinden, varlığının temizliğinden ve kesinliğinden nefret ettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها بأني أكره حنانها وإخلاصها وكونها أنيقة جدًا ودقيقة |
| Uyuşturucudan nefret ettiğimi biliyorlar, bu nefret yüzünden ve onları sevdiğim için burada olduğumu biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفان بأني أكره المخدرات. وأني هنا بسبب كُرهي للمخدرات وبسبب حبي لهما. |
| Küçük mekanlardan nefret ettiğimi şimdi söylesem çok mu kötü olur? | Open Subtitles | هل الوقت سيئ الآن إخبارك بأني أكره الأماكن الضيقة؟ |
| Ben olmadığımı biliyorum çünkü erkeklerin bana bebeğim demesinden ne kadar nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | و أعلم بأن الحلم ليس عني لانه يعرف بأني أكره الرجل الذي يدعوني بعزيزتي |
| Ben olmadığımı biliyorum çünkü erkeklerin bana bebeğim demesinden ne kadar nefret ettiğimi bilir. | Open Subtitles | و أعلم بأن الحلم ليس عني لانه يعرف بأني أكره الرجل الذي يدعوني بعزيزتي |
| Bana kadınlardan nefret ettiğimi anlatmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | حاولت أن تقنعني بأني أكره النساء. |
| İşimden nefret ettiğimi ve istifa ettiğimi söyle ona. | Open Subtitles | أخبره بأني أكره وظيفتي وبأنني أستقيل |
| Telefonda konuşmaktan nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأني أكره الرد على المكالمات ! اذهب |
| Aniden oluşan şeylerden nefret ettiğimi her zaman bilir. | Open Subtitles | إنها تعلم بأني أكره الإرتجال. |
| Çarşambalardan nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف بأني أكره أيام الأربعاء! |
| - Bundan nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | -تعلم بأني أكره ذلك |
| Vedalardan nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | -تعلمين بأني أكره الوداع |