Hükümetin bu kadar uygunsuz iş çevirdiğine ikna olmuş birisi için gerçekten şartları çok zorluyorsun. | Open Subtitles | أفهمت؟ لشخص على دراية بأن الحكومة قادرة على تدبير المؤامرات أنت تعبث معي بالتأكيد |
Hükümetin bu kadar uygunsuz iş çevirdiğine ikna olmuş birisi için gerçekten şartları çok zorluyorsun. | Open Subtitles | أفهمت؟ لشخص على دراية بأن الحكومة قادرة على تدبير المؤامرات أنت تعبث معي بالتأكيد |
Sen, ben veya annen Hükümetin umurunda mıyız sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن الحكومة سوف تدافعُ عنكَ وعنيّ أو عن أمك ؟ |
devletin verimsiz olduğu, çok çürük ve düzeltilemez olduğu gerçeği ya da düşüncesi ile kolayca teslim olabiliriz. | TED | نستطيع بسهولة الاستسلام للحقيقة او للتفكير بأن الحكومة غير فعالة أبدًا وفاسدة جدًا ولا يمكنُ إصلاحها. |
Halbuki Çin'deki insanlar, devletin doğabilecek problemleri önleyeceğine inanıyor, bu her zaman gerçekleşmese de insanlar inanmaya devam ediyor. | TED | بينما نجد في الصين أن الناس يعتقدون بأن الحكومة ستمنع حدوث الأزمات، والذي لا يحدث دائما، ولكن الناس يصدقون ذلك. |
Cezayir hükümeti bizimle işbirliği edecek. Cezayir'e inebilirsiniz. | Open Subtitles | بأن الحكومة الجزائرية مستعدة للتعاون، تستطيعون الذهاب الى الجزائر |
Hükümetin müvekkilime yönelttiği suçlamayı... gülünç bir terörizm iddiası ile şişirdiğine inanıyoruz bence. | Open Subtitles | نعتقد بأن الحكومة لديها اتهامات مبطنة ضد عميلي ، اتهامات ارهابيه سخيفة في رأيي |
Dışarıda oynarken, birden harap bir şekilde ortaya çıkıyor ve Hükümetin onu takip etmesi ile ilgili söylenip duruyordu. | Open Subtitles | أنه يظهر دائما هزيل عندما نكون نلعب بالخارج ويصرخ بأن الحكومة تتبعه |
Hükümetin onun için para ödeyeceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن توقعنا بأن الحكومة ستدفع لنا مقابل تسليمه |
Hükümetin onun parasının yarısını hastaneye, yarısını da sana göndereceği yazıyordu. | Open Subtitles | يقال بأن الحكومة قد أرسلت جزءًا من أمواله إلى المشفى، وباقي المبلغ تم إرسالهُ إليك |
Bağımsız hizmet yetkilileri aracılığıyla temel hizmet sağlanmasına odaklanmak da, hem temel hizmetleri düştükleri felaket seviyeden kurtaracak, hem de sıradan halka Hükümetin işe yaradığı hissini verecektir. | TED | التركيز على توصيل الخدمات الأساسية من خلال هذه الجهات الخدمية المستقلة والتي أنقذت الخدمات الأساسية من حالاتها المأساوية وحتما ستعطي الناس العاديون الأحساس بأن الحكومة كانت تفعل شيئا نافعاً |
Hükümetin gizlice geliştirdiği öğrenilmiştir. Bu gruba karşı silahlar. | Open Subtitles | هناك تقارير تفيد بأن الحكومة كانت تزود هذه الجماعات بالقنابل سراً... |
Hükümetin gizlice geliştirdiği öğrenilmiştir. Bu gruba karşı silahlar. | Open Subtitles | هناك تقارير تفيد بأن الحكومة كانت تزود هذه الجماعات بالقنابل سراً... |
Hükümetin sizi oraya terk ettiğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تشعر بأن الحكومة قد تخلت عنكم؟ |
Hükümetin özgürlüklerimizi elimizden aldığına inandırmışlardı. | Open Subtitles | جعلوني أعتقد بأن الحكومة تكبت حرياتنا |
DC'ye taşındığımda beni şaşırtan şeylerden biri, devletin hâlâ bu kadar evrak işiyle uğraşıyor olmasıydı. | TED | إحدى الأمور التي فاجأتني، هو أنه منذ انتقالي إلى العاصمة، عرفت بأن الحكومة لم تزل تعتمد على المعاملات الورقية. |
devletin kendisine mesaj gönderdiğini sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد بأن الحكومة ترسل رسائلها |
Ülkedeki elektrik kesintileri sona ermeye başlarken başkan, bugün yaşanan sistem çöküşünün sorumlusunun Çin hükümeti olmadığını belirten bir açıklama yaptı. | Open Subtitles | بعد عودة شبكات الإنترنت و الكهرباء للعمل أصدر الرئيس بياناً بأن الحكومة الصينية ليست مسؤولة |
İngiliz hükümeti'nin seni bir hiç olarak gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن الحكومة البريطانية رأت بأنك لا شيء |