| Çocukken herkesin sahip olduğu şu zavallı arkadaşınızı hatırlatıyor hani şu sadece arkadaşı bile olsanız, istediğiniz eşyasını ödünç alabileceğiniz. | Open Subtitles | ما يذكّركم بذلك الصديق المثير للشفقة في أيام الطفولة... الذي يسمح لكم بإستعارة أياً من أغراضه... فقط إذا أصبحت صديقه |
| Sen de benimkini ödünç alırsın ve ertesi gün geri veririz. | Open Subtitles | وتقوم أنت بإستعارة خاصتي وبهذا نمتلك الولاية بأكملها |
| Kendi amaçlarım için kullanmak adına delilleri ödünç almaya başlarsam... | Open Subtitles | إذا بدأت بإستعارة الأدلة لاستخدمها في أهدافي الخاصة |
| Hadi bakalım, saç maşamı size ödünç verecek değilim. | Open Subtitles | بدأنا بقوة, لن أسمح لكِ بإستعارة جهاز الشعر |
| Eşyalarını 10 dolara ödünç almama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن سماحك لى بإستعارة أدواتك بعشرة دولارت ؟ |
| Çim biçme makinelerimizi ödünç alırlar, bizimle okul toplantılarına katılırlar, bize güveçte ton balığı getirirler. | Open Subtitles | يقومون بإستعارة جزازات العشب خاصتنا يجلسون معنا في اجتماعات مجالس أولياء الأمور و الطلاب يحضرون لنا سلطات التونا |
| Müthiş bir anne olacağımı, onu konserlere götüreceğimi ve botlarımı ödünç isteyeceğini sandığımı mı? | Open Subtitles | بأنني ظننت أني سأكون أماً رائعة اصطحبها إلى الحفلات الموسيقية، وبأنها قد ترغب بإستعارة أحذيتي؟ |
| Beş kemerli dizginleme sisteminden birkaç kemer ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد قمت بإستعارة بعض المراحل من النظام الإجباري ذو الخمس مراحل. |
| Ford'un anahtarlarını ödünç almayı istiyordum. | Open Subtitles | أسمع، لقد كنت آمل بإستعارة مفتاح الـ فورد |
| Dekan Haley'in ofislerini, o şehir dışındayken ödünç alıp almadığınızı doğrular mısınız? | Open Subtitles | ل يُمكنك التأكيد لنا أنك قُمت بإستعارة مفاتي مكتب دين هالى عندما كان بخارج المدينة ؟ |
| Gençliğimde birkaç ufak gemiyi "ödünç" almıştım. | Open Subtitles | قمت بإستعارة بعض السفن في شبابي, أنا لست |
| Yeni bir araba ödünç almama neden olduğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا للسماح لي بإستعارة سيارتك الجديدة .قيادتها أشبه بحلم |
| Yani bu otobüsü bir süreliğine ödünç aldık. | Open Subtitles | لذلكَ قمنا بإستعارة هذه الحافلة |
| - Yanıltmaca. Biri isimleri ödünç alıyor. | Open Subtitles | لابد أنها كذبه من المستثمرين - بإستعارة اسماء اشخاص كهولاء |
| Sabrina'yı ödünç almama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك على السماح لي بإستعارة سابرينا |
| CIA'den MI6 ile ortak operasyonlara katılmak için ödünç alındı. | Open Subtitles | بإستعارة من وكالات المخابرات الأمريكية... للعمليات المشتركة مع "أم آي-6".. |
| Bir kopyasını dadımızdan ödünç aldım. | Open Subtitles | قمت فقط بإستعارة نسخة منه من مربيتنا |
| O kemanı ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي بإستعارة هذا الكمان من فضلك؟ |
| Arabanı ödünç verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بإستعارة عربة طفلك |