| Gördüğün üzere bana yardım edebilecek tek kişi var. | Open Subtitles | حسنا,ترين, هنالك شخص وحيد بإمكانه مساعدتي. |
| Özellikle o kardeş ağabeyinin büyük adam olmasına yardım edebilecek durumdaysa. | Open Subtitles | خصوصا ان كان ذلك الشخص بإمكانه مساعدتي لأصبح أكثر نجاحا |
| Bana yardım edebilecek olan kişi nerede? | Open Subtitles | اين الشخص اللذي بإمكانه مساعدتي |
| Tanrım, bana yardım edecek bir yarım akıllı bile yok mu? | Open Subtitles | يا إلهي، أيوجد هنالك شخص يملك نصف عقل في هذه العائلة بإمكانه مساعدتي ؟ |
| Orada bana yardım edecek birisi var. | Open Subtitles | هنالك رجلاً هناك بإمكانه مساعدتي. |
| Bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الوحيد الذي بإمكانه مساعدتي |
| Lucas Romer, bana yardım edebilecek tek kişi. | Open Subtitles | (لوكاس رومر) هو الوحيد الذي بإمكانه مساعدتي. |