| Nitekim, İncil'deki Babil Kulesi hikayesi dilin gücü konusunda çok ünlü ve uyarıcıdır. | TED | في الحقيقة، قصة برج بابل في الإنجيل هي أسطورة محذرة من قوة اللغة. | 
| O gece Perslerin kralı Cyrus Babil'e girer ve tüm Belshazzar rejimi devrilir. | TED | وفي تلك الليلة بالذات كورش، ملك الفرس، دخل بابل فسقط نظام بلشزار بكامله. | 
| Nebukadnezar İsrail'i ele geçirip tapınağı yağmaladı ve insanları Babil'e sürgüne gönderdi. | Open Subtitles | عندما غزا نبوخذنصر اسرائيل وحطم المعبد واخذ اليهود الى المنفى في بابل | 
| Babylon'da dürüst insanlar günahkar şeylere tölerans göstermezler. | Open Subtitles | الرجل الصالح لا يقبل بأن يتسامح مع الشر القادم من بابل | 
| Babylon'da dürüst insanlar günahkar şeylere tölerans göstermezler. | Open Subtitles | الرجل الصالح لا يقبل بأن يتسامح مع الشر القادم من بابل | 
| Ulusal Müze, Babil ve Mezopotamya'nın en büyük antik hazinelerine ev sahipliği yapmıştır. | Open Subtitles | المتحف الوطني كان منزلاَ لأعظم الكنوز من حضارة بابل القديمة وما بين النهرين | 
| İsrail'i fetheden Nebuchadnezzar'ın oğlu Belshazzar Kudüs'ü yağmaladı ve halkı esir alıp Yahudileri Babil'e geri götürdü. | TED | بلشزار، ابن نبوخذ نصر، نبوخذ نصر الذي غزا إسرائيل، عزل القدس واعتقل الناس وأعاد اليهود إلى بابل. | 
| Kudüs'teki tapınağın muhteşem altın ganimetleri Babil'e götürüldü. | TED | والأواني الذهبية العظيمة لمعبد القدس قد تم أخذها إلى بابل. | 
| Marduk Cyrus'un elinden tutup, onu kullarının lideri ilan ediyor ve ona Babil'i yönetme yetkisi veriyor. | TED | أخذ ماردوك بيد كورش، ودعاه لرعاية شعبه وأعطاه حكم بابل. | 
| Eski Mısır'da böyle efsaneler vardı, eski Babil'de, eski Hindistan'da.. | TED | القدماء المصرين كان لديهم اسطورة مثل هذه كذلك قدماء بابل والهنود. | 
| Babil Kulesi ve Gençlik Çeşmesi gibi yerleri de içinde barındıran fantastik bir bölgeden söz ediyordu. Tüm bu bölgede hüküm süren kişi, mektubun yazarıydı: Prester John. | TED | كان فحواها عن عالمٍ خياليّ، يضمّ برج بابل وينبوع الشباب؛ كلّ ذلك اختلقه كاتب الرسالة الغامض: برستر جون. | 
| Ama Babil Kulesi'ni planlayan akıllar kuleyi inşa edememişler. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الذين تصوروا برج بابل لم يستطيعوا أن يبنوا برج بابل | 
| Ama Babil Kulesi'ni inşa eden eller kuleyi planlayan aklın rüyalarından bihabermiş. | Open Subtitles | لكن الأيدي التي بنت برج بابل لم تكن تعلم شيئا عن هذا الحلم الذي تصوره العقل و كان هائما به | 
| YÜCE BABİL, Dünyadaki nefret edilen şeylerin annesi. | Open Subtitles | بابل العظيمة , أم كل البغض على وجه الأرض | 
| Kuzey denizlerinin puslu kıyılarından Babil'in tarihi nehirlerine kadar tarihin en iyi savaş aracı. | Open Subtitles | من السواحل الضبابية لبحر الشمال الى انهار بابل القديمة \ افضل الات الحرب في التاريخ. | 
| Babil'li bir kadın her gece ziyafetler düzenler. | Open Subtitles | اٍمرأة من بابل ، اٍنها تقيم مأدبة كل ليلة | 
| Ben Persli Darius, kralların kralı konuşulan her dilin ülkesinin kralı, Asya'da sahip olduğu her ulusun Babil düzlüklerinde bir araya gelmelerini emretmiştir. | Open Subtitles | -من كل امة فى اسيا تحتى سيطرتى -انا داريوس امبراطور الفرس ملك الملوك ملك اراضى كل لسان -امرت بتنظيم وجمع فى سهول بابل | 
| O kabile, 600 yılında Babylon kralı Nebukatnezar tarafından esir alındı. | Open Subtitles | تلك الفئة تم سبيها إلى بابل من قبل الملك نبوخذ نصر في عام 600 قبل الميلاد | 
| Fakat aynı zamanda Babylon'nun yoluna çıkarmaya imkan tanıyor. | Open Subtitles | ولكنها فرصة أيضاً لإحياء طرق بابل | 
| "Oh büyük Babylon, oh büyük Babylon, tüm orospuların anası. | Open Subtitles | "أوه بابل العظماء، "أوه بابل العظماء، أمّ كُلّ العاهرات. | 
| Bubble Elastic Bay Huntley'in sahibi olduğu bir şirketti. | Open Subtitles | كَانَت (بابل ايلاستيك) شركة (يملكها السّيد (هانتلي | 
| Seks bebek getirir. Nerve'deki talimatlara uyanın sonu Babble olur filan ki, bize de bu oldu. | TED | اتبع التعليمات على موقع " نيرف " وسوف تنتهي حتماً في موقع " بابل " وهذا ما حدث معنا .. |