Ama bir süre sonra kayıpları çok artmaya başladı. Yüzüğünü bana güvence olarak önermişti. | Open Subtitles | و لكن بعد فترة خسارته باتت كبيرة لقد وعدني بخاتمه كتعويض |
Günler geçtikçe durum garipleşmeye başladı. | Open Subtitles | مر المزيد من الأيـام الأشيـاء باتت غريبـة قليلاً |
Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Bu telefon işi garip olmaya başladı. | Open Subtitles | ،أتطلع شوقاً لرؤيتك المكالمات الهاتفية باتت مملة |
Sayın başkan, bilmelisiniz ki en iyi günleriniz geçmişte kaldı. | Open Subtitles | سيد عمدة يجب أن تعلم أن أفضل أيامك باتت خلفك |
Paslanıncaya kadar kullanımda kaldı, ve sonra kullanımdan çıkarıldı. | TED | دامت في الخدمة لحين باتت صدئة تماماً و أُخرجت من الخدمة. |
Olaylar çok geride kaldı. | Open Subtitles | ..لقد باتت الأحداث بعيدة للغاية كل شيء قد انتهى |
Biliyor musun, işlerim yolunda gitmeye başladı. | Open Subtitles | أتدري، أعتقد أنّ الأمور باتت تكون من صالحي |
Olur böyle şeyler. Anlamalısınız, belediye başkanı olduğum andan itibaren hayatımda bazı şeyleri dengelemek zor olmaya başladı. | Open Subtitles | يجب أن تفهمي أنّي مُذ أصبحتُ عمدة، باتت موازنة الأشياء صعبة. |
Coğrafi Cemiyeti keşfin maliyeti konusunda kaygılanmaya başladı. | Open Subtitles | الجمعية الجغرافية باتت تشعر بالقلق حيال تكاليف الحملة |
Ayılar acıkıyor, çünkü burada kış daha da ılımaya ve kısalmaya yazlar da uzamaya ve sıcamaya başladı. | Open Subtitles | الدببة تتضوّر جوعًا لأن فصول الشتاء هنا باتت أدفأ و أقصر بينما يطول الصيف و تشتدّ حرارته |
Bu ilişki nihayet bir anlam kazanmaya başladı. Bir süredir tek yaptığımız kavga edip barışmak, kavga edip barışmak. | Open Subtitles | هذه العلاقة في النهاية باتت منطقية |
Ekim ayının sert fırtınaları Ladoga'ya ulaşmaya başladı. | Open Subtitles | يبدو أن رياح ايلول باتت تهدد المدينة |
Aniden farklı davranmaya başladı. | Open Subtitles | وفجأة باتت تتصرفُ على نحو مُختلف |
Her şey Fransa'da başladı, ama birkaç yıl içinde tüm dünyaya yayıldı. | Open Subtitles | مع أن الأمر بدأ في (فرنسا) بعد بضعة أعوام باتت حركة عالمية |
Hepsi art arda gelmeye başladı. | Open Subtitles | كل الطرق باتت مسدودة |
Şu an 14. bölgenin sonuçları açıklanıyor. Artık sonucu almaya çok az kaldı. | Open Subtitles | وفي مقاطعة 14 باتت قريبة جداً على الإعلان |
Neyse ki, o günler artık geride kaldı. | Open Subtitles | من حسن الحظ أن تلك الأيام باتت من الماضي |
Bir tarafında şeker paketi olan küçük siyah kahvem çok ezik kaldı şimdi. | Open Subtitles | إن قهوة السوداء الصغيرة وأكياس السكر الجانبية باتت سخيفة |
Verimsiz ürün ve kıtlık uzak anılarda kaldı. | Open Subtitles | القحط والمجاعة باتت ذكريات بعيدة |
Madagaskar'ın zengin ormanları dış dünyanın etkisinden o kadar uzun süre ayrı kaldı ki gittikçe artan tuhaflıkta canlı türleri ortaya çıkaran birer evrim kazanı oldurlar. | Open Subtitles | كانت غابات مدغشقر الغنية معزولة من التأثير الخارجي لوقتٍ طويل، إلى أن باتت قدوراً تطورية، تُفرز أشكالاً من الحياة متزايدةً في تطرّفها |
Girişler çoktan su altında kaldı. | Open Subtitles | باتت الفجوات أسفل الماء فعلاً |