| Ensor bana saygılı davranılmasını sağlıyor. Bunun için onu çok seviyorum. | Open Subtitles | فرض جدي على الجميع أن يعاملوني باحترام وأنا أحبه كثيراً لذلك |
| İstediğimden daha cinsel oldu bu. saygılı bir biçimde kurtuldum. | Open Subtitles | بدا ذلك جنسياً أكثر مما ارتأيت، لقد تخلصت منه باحترام. |
| Bilgili çalışanlar tarafından saygıyla karşılandıkları takdirde insanların daha çok bilgi paylaşacaklarını biliyorum. | TED | انظروا، الآن أعرف أن الناس أكثر استعدادًا لمشاركة المعلومات عندما يعاملهم الموظفون ذوو المعرفة باحترام. |
| saygıyla davranılmak tanınma ve beğenilmeden, kullanışlı geri dönütten hatta öğrenme fırsatlarından daha önemliydi. | TED | أن تُعامل باحترام أهم من الاعتراف والتقدير، والملاحظات المفيدة، وحتى فرص التعلم. |
| ve benim yerimde şu an birbirine saygı duyan ve birbiri ile çatışmayan 90.000 insan bulunuyor. | TED | ويحوي مكاني الآن 90 ألف شخص يقومون باحترام بعضهم البعض بدون أي خلافات. |
| Eskiden, geldiğim yerde bana saygı ile bakılırdı. | Open Subtitles | نعم, في وقتا ما, لقد كان ينظر لي باحترام من المكان الذي اتيت منه. |
| Senatör, beşinci maddeye dayanarak, yanıtlamayı tüm saygımla reddediyorum. | Open Subtitles | سيناتور،في أساس التعديل الخامس؟ أنا باحترام أمتنع عن الإجابة عن السؤال |
| Shaw saygın biri. Gazete editörleri, Amerikan Baro Birliği. | Open Subtitles | شو يحظى باحترام محررى الصحف ورابطة المحامين الأمريكية |
| Adalet istiyorsunuz, insanların size karşı adil olmasını saygılı olmasını istiyorsunuz. | Open Subtitles | الخبزأيضا أنتم عطشي للعدل لكي يعاملكم الناس بالعدل لكي يعاملكم الناس باحترام |
| Burası benim odam. saygılı ol ve çık. | Open Subtitles | هذه هي غرفتي ، أرجو منك التعامل معها باحترام والخروج منها |
| Benim için kazanması çok uzun sürdü, o yüzden ona saygılı davran. | Open Subtitles | لقد أخذوا منى وقتا كبيرا لأجمعهم لذلك تعامل معهم باحترام |
| İnsanlara saygılı davranıyorum ve küçük görülmeyi haketmiyorum. | Open Subtitles | أعامل الناس باحترام وأستحق الاحترام وأن لا يتم إذلالي |
| Benimle saygılı konuş. | Open Subtitles | انت الان تكلمني باحترام و ماذا عن زوجتك ؟ |
| Onlara saygılı davran, nasıl bir müttefik olduklarını göreceksin. | Open Subtitles | يمكنك الثقة بهم والتعامل معهم باحترام وعندها يمكنك معرفة أي نوع من الحلفاء يمكن أن يكونوا |
| - Büyük saygıyla sizi selamlıyoruz... olağanüstü askeri başarılarınızı yemin gibi taşıyacaktır | Open Subtitles | نحن نحيى , باحترام عميق ,ذلك الديكور الذى تحمله كميثاق لمهنه الجنديه المميزه |
| ve hemen sonrasında tamamdı Bayan Morstan, tabii ki gizlilikle fakat saygıyla da. | Open Subtitles | و بالفعل تم الامر سريعا فى تكتم بالطبع و لكن باحترام |
| "Bu yüzden ciddiyetsizce değil... "saygıyla, ihtiyatlı, sorumlu, aklı başında bir şekilde, Tanrı korkusuyla girilmelidir. | Open Subtitles | لذلك لا يحصل باستخفاف بل باحترام وبروية ووعي وخوف من الرب |
| Ve oğlunuz, bir kıza saygıyla dokunmayı öğrenirse, hayatı boyunca kadınlara nasıl davranacaktır? | Open Subtitles | و إذا تمكن ابنك من أن يتعلم أن يلمس فتاة باحترام فكيف سيعامل النساء ؟ |
| Burada olan herkes, kalkın ve saygıdeğer yargıca saygı göstersin. | Open Subtitles | جميع الحاضرون ليقف الجميع باحترام للقاضى |
| Daha az çalışıp daha çok kazanabilirdim ve insanlar bana saygı gösterirdi. | Open Subtitles | يمكنني كسب مال أكثر مع ساعات عمل أقل. وأن أحضى بأناس يعاملونني باحترام. |
| Sizin çok sevgili vatandaşlarınız, Avrupalılara karşı pek fazla saygı göstermiyorlar. | Open Subtitles | أبناء دولتك لم يعاملوا الأوربيين باحترام كافي |
| Senatör, tüm saygımla belirttiğim yasanın himayesine sığınıyorum. | Open Subtitles | سيناتور،أنا باحترام أحتج على ذكر الإمتيازات |
| saygın bir öğretmen izinli bir polise ateş açtı. | Open Subtitles | مدرس يحظى باحترام فتحوا النار على ضابط شرطة خارج الخدمة. |
| Üvey ablam Gloria'ysa benim zihinsel üstünlüğümü anlamış ve bana olan saygısını sessizce gösteriyordu. | Open Subtitles | غلوريا، أختي غير الشقيقة الأخرى قد لاحظت ألمعيتي الفكرية وكانت تعاملني باحترام شديد |
| Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer, biri olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد وافقت أن أقابلك لأننى سمعت أنك رجل جدى يجب معاملتة باحترام |
| Asla kalabalık bir topluluk olamadık, ama insanlar çok kibarca dinlediler. | Open Subtitles | لم نكن نجلب حشداً هائلاً، لكن الناس كانت تصغي باحترام |