| Herşeyden Önce, izin verirseniz tüm firmanıza taziyelerimi iletmek isterim. | Open Subtitles | ,حسناً، باديء ذي بدء دعني أعبّر عن تعازيّ للمؤسّسة بأكملها | 
| Önce memnun kaldınız, çünkü başınız dertten kurtulacaktı. | Open Subtitles | في باديء الأمر، أنتم مسرورين لأن ألمشاكل قلت. | 
| İlk Başta ailem. hemen karşı kaldırımda iş bulmama çok sevindi. | Open Subtitles | في باديء الأمر فرح أبواي بعثوري على وظيفة قريبة من المنزل | 
| İlk Başta ben de inanmamıştım ama artık bir kan emiciye dönüştüğümden eminim. | Open Subtitles | أتعرف الذي يشربون الدماء ، مصاصو دماء في باديء الأمر لم اصدق نفسي | 
| Başlangıçta kabullenmeyecek, beni bulmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | لَنْ يَتقْبلَ هذا في باديء الأمر سَيُحاولُ إيجادي | 
| Başlarda beni bir tür seks fantezisi için istediklerini sandım ama sonradan onların iyi ebeveynler olduklarını anladım. | Open Subtitles | في باديء الأمرفكّرتُ انهم أرادَوني لنوع من الجنسِ لَكنَّهم ظَهروا مثل الأجدادِ الحقيقيينِ | 
| Önceleri bende böyle düşündüm. Ama sonra bir de iyi tarafından baktım. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي مشكلةُ مَع هذا في باديء الأمر لَكنِّي انظر الى محاسن الامر | 
| Önce, kolu çok yavaşça ileri ittim ve etrafımdaki laboratuvar bulanıklaştı. | Open Subtitles | في باديء الأمر، دَفعتُ العتلة ببطء وبدأت فى عدم الاحساس با المعمل من حولى | 
| Önce bana öyle bir çocuğun olmadığı söyleniyor. | Open Subtitles | في باديء الأمر قلت بأنه لا وجود لهذه الطفلة | 
| Önce hakkımızda ne düşüneceklerini bilemediler. | Open Subtitles | في باديء الأمر، لَمْ يعرفون ما يفعلون حيالنا | 
| - Önce, bana inanmadılar. - Onlar ne biliyorlar ki? | Open Subtitles | ـ في باديء الأمر، لم يصدقوني ـ بحق الجحيم ما الذي يعرفونه؟ | 
| İlk Başta bayılabilirsin ama sonra sakince düşününce harika bir şey. | Open Subtitles | حَسناً،أعتقد في باديء الأمر قَد تَفزعين، لكن في المدى البعيد،الأمر رائع. | 
| Yapma ama Will, ben de Başta öyle düşünmüştüm ama bir dene. Eğlenceli. | Open Subtitles | هيا, ويل, لقد ظننت هكذا في باديء الأمر, و لكن جربها, إنها ممتعة | 
| İlk Başta kahraman olmak istemiştik, fakat öldürmek kolay bir şey değil. | Open Subtitles | في باديء الأمر أردنَا ان نَكُونَ أبطالَ، لكن القتل لَيسَت بسهلَ. | 
| Adam ilk Başta büyüleyiciydi, inceydi. Ama hepsi değişti. | Open Subtitles | في باديء الأمر كان ساحر ورقيق لكنّ كلّ شيء تغير | 
| Başlangıçta oldukça sıkıcıdır. | Open Subtitles | انه الفراغ بالأحرى كما يبدو في باديء الأمر | 
| Başlangıçta kendi kendime dedim ki, "Bu adamlardan korkacağım. | Open Subtitles | و أعتقد في باديء الامر أني سأخاف من هؤلاء الرجال و سأهرب سريعا إلي البيت | 
| Başlangıçta ben şişe suyu işine girme niyetindeydim. | Open Subtitles | في باديء الأمر فكّرت أن أدخل في مشروع القناني المعبّأة بالماء | 
| Başlarda kilo kaybetmek gayet normal. | Open Subtitles | هو طبيعيُ جداً لفَقْد قليلاً من الوزن في باديء الأمر | 
| Başlarda, yaşlı adam bu gençten hiç hoşlanmadı . | Open Subtitles | في باديء الأمر، الرجل العجوز كَرهَ الولدُ بحدّة | 
| Tanrı aşkına Morris, Önceleri benden uzaklaşmak için bekleyemezdin şimdiyse evden ayrılmıyorsun. | Open Subtitles | أجل لأجل الله، موريس في باديء الأمر أنت لا تستطيع أن تنتظر أن تصبح بعيدا عني والآن أنت لن تترك البيت. | 
| Önceleri gözle görülebilcek yerlere kadar çiftlikler yapıp bazı şeyleri bırakmayı düşündük. | Open Subtitles | في باديء الأمر إعتقدنا ان نبني أو نترك جزء من المزرعه على مرمى البصر | 
| Tamam, öncelikle konsantre olamadığını düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، إعتقدت في باديء الأمر أنك غير مركز |