| - Parker son derecede hastaydı. - Oh, sus artık, Lucky. | Open Subtitles | ان باركر كان مريضا وميئوسا من شفائه اوه, توقفى يا لاكى |
| Çocuğu biraz korkutacaktım, ...ben de bekledim, ...ama Parker verandadaydı. | Open Subtitles | أنا كنت أريد الفتى لذا إنتظرت لكن " باركر " كان فى الشرفة |
| Parker haklıydı. Kafayı yemişsin. | Open Subtitles | باركر كان على حق فعلاً انت مجنون |
| Aaa, ama Parker, kazaydı dimi? | Open Subtitles | ...و لكن باركر كان نتية حادثة عرضية, صحيح؟ |
| Parker. - Çok kan vardı. | Open Subtitles | باركر كان هناك الكثير من الدماء |
| Clay Parker, Marcus'un kaçakçilarindan birisiymis. | Open Subtitles | ما يتداول، أن (كلاي (باركر) كان موزعاً لـ(ماركوس) |
| Parker, Venetti'nin binasını satın alıyordu. | Open Subtitles | باركر كان يشتري بناء Venetti ل. |
| Bay Parker'ın, çalışanlarınızdan biriyle duygusal bir bağı olduğunu biliyor muydunuz? Sarah. Evet. | Open Subtitles | قبل أن نذهب، أكنت تعلم أنّ السيّد (باركر) كان على علاقة غراميّة مع إحدى مُوظّفاتك؟ |
| Parker bu gelinliği giyip... cinayet işliyordu. | Open Subtitles | (باركر) كان يرتدي ذلك الفستان، كي يرتكب هذه الجريمة، |
| Tim Parker da haindi. | Open Subtitles | تيم باركر كان خائنا أيضا |
| Parker birkaç arkadaşımı jetiyle getirme nezaketinde bulundu. | Open Subtitles | (باركر) كان لطيف لدرجة إحضار بعض منهم هنا بطائرة الخاصة |
| Kai Parker tuzağı benim için kuracak kadar kibardı... ve eğer yanılmıyorsam keyfi baya bir bozulmuş. | Open Subtitles | (كاي باركر) كان لطيفًا كفاية ليصنع ذلك الشرك لأجلي وإذا لم يخب ظنّي، فإنه منفيّ للأبد. |
| Parker'ın babasının hapse girmesinin bir nedeni vardı. | Open Subtitles | والد (باركر) كان في السجن لسبباً. |
| Haklısın, Parker daha iyi bir seçim. | Open Subtitles | أنتِ محقة، (باركر) كان خيارًا أفضل |
| Parker çok yaklaşmıştı | Open Subtitles | (باركر) كان قد إقترب كثيراً. |
| Parker... o da aynı şeyi yapardı. | Open Subtitles | (باركر).. كان ليقوم بنفس الشئ |