| Makinaları kontrol eden bilgisayar , Skynet... geçmişe 2 Yokedici gönderdi | Open Subtitles | الكمبيوتر الذي يتحكم بالآلات و يدعى سكاي نت ارسل مدمرين عبر الماضي |
| Makinaları kurcalıyordu. | Open Subtitles | إنه يتلاعب بالآلات |
| makinelere, işe yarayan bir şeyler yapmaya, çıkarlarına aşırı düşkün yaratıklar olarak tasvir edilmektedirler. | Open Subtitles | وتم وصفهم على أنهم ،مخلوقات مفتونة بالآلات ومفتونة بعمل الأشياء الذكية ومفتونة بجني الربح |
| Bir teknopat makinelere ne yapabilir? | Open Subtitles | أعتقد بأنك فهمت ما القوة التخاطرية تفعل بالآلات , ستارك ؟ |
| Ve ayrıca, makinelere hayranlık duymaya başladım -- bilirsiniz, kopyalama makineleri gibi -- ve bu aslında Bas el’de. | TED | و أيضا بدأت أسحر بالآلات مثل آلات الطباعة، كان ذلك في "ياسل"، كما ذكرت، |
| -Başka makineleri kontrol edebilir. | Open Subtitles | ـ تستطيع التحكم بالآلات الأخرى |
| Gelecek düşünen, öğrenen, uyum sağlayan makinelerle dolu olacak. | TED | سيكون المستقبل ممتلئًا بالآلات القادرة على التفكير والتعلم والتكيف. |
| Dışarıda makinelerle savaşırken insanlıkla teknolojinin savaşını veriyormuşuz. | Open Subtitles | حين نستعين بالآلات في الحرب نحن نستعين بالتقنية مقابل بشريتنا |
| Makinaları kurcalıyordu. | Open Subtitles | إنه يتلاعب بالآلات |
| Evet, makinelere takmış durumdayım. | Open Subtitles | نعم، أنا مولع بالآلات نوعاً ما |
| Bay Finn, makinelere güvenmem. | Open Subtitles | أنا لاأثق بالآلات يا سيد فين |
| Oracle makineleri, sıradan bir dizayn işinin neticesi olarak görülmesi mümkün olmayan makinelerdir. | Open Subtitles | التي كانت نوعاً من آلات "تورينغ" الخارقة، تجاوزتها. إنها ليست بالآلات التي ترى أنها تهدم النظام الطبيعي. |
| Ben makineleri kontrol ederim. | Open Subtitles | أتحكم بالآلات ! |
| Bozuk makinelerle dolu terk edilmiş bir fabrika. | Open Subtitles | مصنع مهجور مملوء بالآلات التالفة، |
| makinelerle bağlantı kurdular. | Open Subtitles | إنها متصلة بالآلات |