| Ayrıca, yol boyunca bir arkadaşa sahip olmak güzel oluyor. | Open Subtitles | بالأضافة , انه جيد ان تحصل على رفقة اثناء الرحلة |
| Ayrıca, anneler için olan dergilerden alırım ve iç dizayn konusunda çok yetenekliyim. | Open Subtitles | بالأضافة أنني عِنْدي مشاكل مع أمِّي و قليلاً من النزعة في تشكيلي الداخلي. |
| Ayrıca, aslına bakarsan bütün gün tuvalet temizledikten sonra dedikodu yayınca özel hissediyorum. | Open Subtitles | بالأضافة ، أنه بعد تنظيف المراحيض طوال اليوم ، توصيل الأسرار يشعرني بالأهمية. |
| Bu "Yıldızlarla süslü pankart". Hem de yemek yiyerek ve listerine içerek yapılandan. | TED | هذا هو "شعار نجمة لامعة" من خلال تناول الغداء بالأضافة الى شرب الليسترين. |
| Üstelik bir şey daha var. Köye dönmek istemiyorum. | Open Subtitles | بالأضافة أننى لا أريد العودة إلى هناك ثانية |
| Şimdi sadece arkadaşız ve Ayrıca bunun gibi bir şeyi ne zaman söyleyebilirdim? | Open Subtitles | نحن اصدقاء الآن , بالأضافة الى متى شيء كهذا المفروض بأن يخرج ? |
| Bu yıl prinç dolması yapmayı düşünüyorum Ayrıca ev yapımı kızılcık sosu, rulo... | Open Subtitles | أنا أفكر في حشو الأرز هذا العام بالأضافة الى توت بري صناعة بيتية |
| Her şeye doğrudan cevap veriyor, Ayrıca tavırları da... | Open Subtitles | اجاباتها المباشرة على كل شئ بالأضافة الى سلوكها |
| Hayır, tutuklanabilirsin. Ayrıca bu aranan bir araba. | Open Subtitles | كلا , ربما يعتقلك بالأضافة أنها سيارة حارة |
| Ben de ona öyle davrandım. Ayrıca, sadece flört ediyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اننى هكذا اعاملها كفرد منا بالأضافة اننى كنت اهزر معها فقط |
| Hayır hayatım, büyütmüyorum. Ayrıca, benim de bunda çıkarım var. | Open Subtitles | لا يا حبيبى,ليست افكارا, بالأضافة اننى لدىّ عرض آخر |
| Ayrıca, burayı ilk keşfedenin sen olması patron olduğun anlamına gelmez. | Open Subtitles | بالأضافة إلى ذلك , لمجرد أنك وجدت هذا المكان أولاً لا يعنى أنك الزعيم |
| Ayrıca içine kırıntılar girecek, seni lahana kafalı! | Open Subtitles | بالأضافة أنك سوف تحصل على الفتات انك رئيس الملفوف |
| Ayrıca artık bakmam gereken sadece tek bir gırtlak var. | Open Subtitles | بالأضافة إلى أنه ليس لدى أحد لأعوله الآن |
| Daha doğmamıştın bile. Ayrıca beni itmişlerdi. | Open Subtitles | انت حتى لم تكن قد ولدت ، بالأضافة الى اني لم اسقط وانما دفعت |
| Ayrıca, burada olmaman gerekirdi, bana bir iyilik yap ve git, ha? | Open Subtitles | بالأضافة انت لايجب ان تكون هنا لذلك فلتسدينى معروفا ولاتبقى هنا؟ |
| Hem o Fransız mizansenine sensiz ayak uyduramam. | Open Subtitles | بالأضافة ، لا أستطيع التعامل مع كل هذا المشهد الفرنسي بدونك |
| Hem o kıza âşık olduğumu söylemedim ki. | Open Subtitles | بالأضافة اننى لم اقل ابدا اننى احب الفتاة |
| O başka, Üstelik mükemmel dansediyordunuz eminim. | Open Subtitles | ان الشارلستون مختلفة كلية عن هذا, بالأضافة, اننى متأكد انك ترقصينها ببراعة |
| Artı, içerdeki herkes tarafından ırzına geçilirdi. | Open Subtitles | بالأضافة الى أنك مزعج سيضايقك جميع المحتالين في السجن |
| Madam, sanırım size binicilik ve nişancılık dışında da bir şey öğretebilirim. | Open Subtitles | السيدة، يبدو مثل أنا يجب أن علّمك شيء آخر . . بالأضافة إلى ركوب الخيل ومهارة رمي. |
| Dahası, O 5'den 2'ye, Morgan bitişlerine benziyor, onunla evlen. Neden bahsettiğimi biliyorsun değilmi? | Open Subtitles | بالأضافة إلى 2 إلى 5 أشخاص يدعون مورجان تزوجوها, هل تعلم ما أعنيه ؟ |
| ek olarak birçok kişi tarafından biliniyor ki Choi Young çok can almıştır. | Open Subtitles | . بالأضافة أنه من المعروف ان تشوي يونج هو الشخص الذي قتل الكثيرين |
| Bu nedenle geleceğin askerî konuları da dahil konuşulacak epeyce şey vardı. | Open Subtitles | وهكذا تطرق الحديث لأمور مستقبلية عدة بالأضافة للأمور العسكرية الحالية |
| Artık dinliyorum. Çevredeki altı sokak boyunca herkesle birlikte. | Open Subtitles | بالأضافة الى كل شخص يعيش ضمن نطاق 6 شوارع |