| Oscar kazanan birinin Joan Rivers'a "kıyafetimi tasarlayan kişi Brooke Davis" dediğini duymak. | Open Subtitles | الأستمتاع بالفوز بالأوسكار من جون ريفيرس لقد تعبت من بروك دايفس' جون ريفيرس |
| Aynı anda bir maratonu bitirmek, bir hücre hapsini tamamlamak ve bir de Oscar ödülü kazanmak gibiydi. | TED | لقد كانت تبدو مثل الإنتهاء من الماراثون و الخروج من الحبس الإنفرادى و الفوز بالأوسكار فى آن واحد |
| Al Gore "Uygunsuz Gerçek" (Inconvenient Truth) filmiyle Oscar kazandığında, çok sevinmiştim. Kendisini hemen ikinci bir film çekmesi için de cesaretlendirdim. | TED | عندما فاز آل غور بجدارة بالأوسكار عن فيلم الحقيقة المزعجة، شعرت بالغبطة، لكني قمت بحثه على عمل فيلم آخر بسرعة. |
| Aman Tanrım, 17 yaşında Oscar kazandın. | Open Subtitles | يا إلهي فائزة بالأوسكار بعمر السابعة عشر |
| DanieI Day-Lewis, Sol Ayağım ile Oscar kazanmıştı. | Open Subtitles | وفاز دانيال لويس بالأوسكار عن دوره فى فيلم قدمى اليسرى |
| Ben senden tam Oscar'lık bir performans bekliyorum, yani... | Open Subtitles | أنا أتوقع منكى أداء يفوز بالأوسكار فورا لذا |
| Demek istediğim, bu filmle birlikte "Genç Vampirler"e elveda, Oscar'a merhaba diyeceksin. | Open Subtitles | أعني، هذا الفيلم هو وداعا لمصاصي الدماء المراهقين و مرحبا بالأوسكار |
| Oscar kazanacak olursam sizleri unutmayacağım. | Open Subtitles | إذا فزت بالأوسكار سأتذكر أن أشكركم يا رفاق |
| Oscar aldığı için onu kutlayacak şansım bile olmadı. | Open Subtitles | لم يعطيني فرصة لتهنئته, على فوزه بالأوسكار. |
| Oscar aldım diyelim ki alacağım, beni alkışlamayacak mısın? | Open Subtitles | إذن إن فزت بالأوسكار وسأفعل لن تصفق لأجلي؟ |
| 30 yaşını doldurmadan önce, Oscar'ı kazanabilmek için sessiz ve yalnız ilerleyen bir artist. | Open Subtitles | الفنانة بهدف وحيد الفوز بالأوسكار قبل أن تصبح في الثلاثين |
| Bir de bana sor. Bir sene önce Oscar aldım ben. | Open Subtitles | حدث و لا حرج, العام الماضي فزت بالأوسكار |
| Biliyor musun, geçen yıl bir Oscar kazandı. | Open Subtitles | . تعلم ، لقد فازت بالأوسكار السنة الماضية |
| Tabii canım, Oscar alan bütün belgeseller hep öyle biter zaten kadın düşmanı şarkılarla. | Open Subtitles | نعم .. لا، هذه نهائيات الأفلام الوثائقيه الرابحه بالأوسكار مع أغنيه معادية للنساء |
| Tabii canım, Oscar alan bütün belgeseller hep öyle biter zaten kadın düşmanı şarkılarla. | Open Subtitles | نعم .. لا، هذه نهائيات الأفلام الوثائقيه الرابحه بالأوسكار مع أغنيه معادية للنساء |
| Ama Oscar'ı aksanlı konuştuğu için kazanmamıştı. | Open Subtitles | لكنه لم يفز بالأوسكار لأنه تحدث فقط بتلك اللهجة. |
| Hilary Swank p. nisi varmis gibi yaparak Oscar kazandi. | Open Subtitles | (هيلاري سوانك) لديها مهبل فازت بالأوسكار متظاهرة أن لديها قضيب |
| Oscar'ı kazanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أمثل فلم يفوز بالأوسكار |
| Benim de bir şekilde Oscar kazanmam lazım. | Open Subtitles | وعليّ الفوز بالأوسكار بوسيلة ما |
| Oscar kazanınca, bu sana daha seçkin bir seviyede aktör çılgınlığının kapılarını açar. | Open Subtitles | عندما تفوزين بالأوسكار, يزداد الأمر مستوى خاص من جنون الممثلين... |