| İkincisi senin yanında tutmak. | Open Subtitles | انتظر، أقصد ثاني خطأ لها فالأول كان قرارها بالإحتفاظ بك |
| Aslında, olaylar değiştiği halde sözünü tutmak istemen çok asilce. | Open Subtitles | في الواقع أعتقد من أنه من النبالة أن ترغب بالإحتفاظ بكلمتك عندما تغيرت الأمور |
| Anahtarlarını yanımda tutmak gibi bir niyetim yoktu ama bununla birlikte minyatür bana ait. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية بالإحتفاظ بمفاتيحك ولكن القلادة، أياً كانت ملك لي. |
| Sapık olduğunu söylemiyorum ama kullandığın bir mendili saklamış. | Open Subtitles | حسنا أنظر أنا لم اقل هذا إنما هى من ضمن الملاحظات وهى قامت بالإحتفاظ بمنديل أنت استخدمته |
| Biliyorum. Ama annem cüzdanında saklamış olabilir. Ya da arabada. | Open Subtitles | أعرف و لكن إن قامت أمي بالإحتفاظ ببعض الصور في محفظتها أو كانت تحتفظ بها بالسيارة |
| Ve eğer bu bebeği doğurmak istiyorsan, seninle doğum eğitimlerine gelirim. | Open Subtitles | وإذا مارغبتِ بالإحتفاظ بالصغير, سأذهب معك لصفّ الأمّهات المراهقات. |
| Eğer bu bebeği doğurmak istersen, seninle hamile eğitimlerine gelirim. | Open Subtitles | أنا حامل! لو رغبتِ بالإحتفاظ بالصغير سأرتاد معك مدرسة المراهقات, |
| Anahtarlarını yanımda tutmak gibi bir niyetim yoktu ama bununla birlikte minyatür bana ait. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية بالإحتفاظ بمفاتيحك ولكن القلادة، أياً كانت ملك لي. |
| Seni izlememin tek sebebi parayı elimizde tutmak için ikna etmeye çalışmaktı fakat bu-- | Open Subtitles | سبب لحاقي بك كان من أجل إقناعكَ بالإحتفاظ بالنقود ... لكن هذا |
| İnancını beni elimde tutmak için takas edeceğini. | Open Subtitles | بأنك ستقايضين ثقتك, بالإحتفاظ بي. |
| Yoksa kendi soyadını mı tutmak istersin? | Open Subtitles | أترغبين بالإحتفاظ بإسمكِ ؟ |
| İkinizin çok fazla şey konuşması gerekecek ve eğer onu hayatında tutmak istiyorsan, Franz bazı cevapları kendi başına anlaman gerekecek. | Open Subtitles | وانكما لديكما الكثير للتحدث بشأنه وإذا كنت ترغب بالإحتفاظ في حياتك يا (فرانز) عليك أن تجد بعض الأجوبة بنفسك |
| Yani şu gerzek herif kaseti hatıra olsun diye saklamış ama kaseti alan Matthew'muş Şerif. | Open Subtitles | أنا أعني الغبي, قام بالإحتفاظ بالشريط كذكرى لكن (ماثيو) هو الشخص أخذه |
| Bebeği doğurmak istemiyorsan eğer bu senin kararın. | Open Subtitles | إذا لم ترغبي بالإحتفاظ بالطفل فذلك قرارك |