| Ama biz Highbury'de yaşıyoruz, burada insanlara hak ettikleri saygı ve incelikle davranırız. | Open Subtitles | لكننا نعيش في هايبري حيث اننا نتعامل مع الناس بالاحترام والمجاملة التي يستحقونها |
| saygı gördüğünü hissedenler daha sağlıklı, daha odaklanmış, şirketleriyle devam etmeye daha muhtemel ve çok daha iletişim içindeydi. | TED | من شعروا بالاحترام كانوا أوفر صحة، وأشد تركيزًا، واحتمال بقائهم في مؤسساتهم أكبر، وأكثر تفاعلًا. |
| Colin Kaepernick'e cesareti için saygı gösterilmesi yıllar alabilirdi, bu yüzden ekibimiz bunu yapmaya karar verdi. | TED | قد يكون ذلك قبل عقود حيث لم يحظى كولين كابيرنيك بالاحترام الكافي لشجاعته، لذا قرر فريقنا القيام بذلك. |
| Pekala... Haber aldığıma göre, kocanız kasabanın saygın insanlarından biriymiş, bayan Danning. | Open Subtitles | الآن ، أعتقد أن زوجك كان رجلا جدير بالاحترام وكل القرية احترمته |
| Bu şekilde düşünmek ne çok saygılı ne de akıllıca... | TED | طريقة التفكير تلك لا تتسم بالاحترام ولا بالفطنة |
| Sizin işinizdeki insanlara çok saygı duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أدين بالاحترام الشديد لرجال الشرطة أمثالك |
| saygı görmediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تشعرين بالاحترام أليس ذلك ما تقولينه , أيفا ؟ |
| Bu saygıyla ilgili. Sana saygı duyuyorum. | Open Subtitles | هذا الأمر يتعلّق بالاحترام أحترمك، وأريدك أن تبادلني الاحترام |
| Biraz saygı göster çekik göz. Yas tutuyoruz burada. | Open Subtitles | وتحلّ بالاحترام أيّها الآسيويّ، إنّنا في فترة حداد هنا |
| Zekası dünyaca bilinir ve insanlar tarafından saygı duyulur. | Open Subtitles | وحكمته يعرف عنها العالم وهو يحظى بالاحترام من الشعب |
| Çok saygı duyulan biriydim ama şimdi anlıyorum ki başarımın altında, büyük oranda bir dava üzerindeyken kendimi o işe sabitlemem yatıyordu. | Open Subtitles | كنت أحظى بالاحترام الممتاز ولكن الآن أُدركُ أن سبب نجاجي |
| İstismar etmek yerine, onlara saygı duymamız gerek. | Open Subtitles | أصبح الأمر جديراً بالاحترام الآن ليس الاستغلال |
| - Franky Doyle size yeterince saygı göstermiyor gibi. | Open Subtitles | لا أظن ان فرانكي دويل تعاملك بالاحترام المناسب |
| Espresso uzmanlarına büyük bir saygı duymaya başladım. | Open Subtitles | بدأ أشعر بالاحترام تجاه ساقي الكافييه اتضح أنّها حرفة رائجة |
| Ve ileriki zamanlarda bana saygı çerçevesinde davranırsan sevinirim. | Open Subtitles | وسأقدر لك في المستقبل، إن عاملتني بالاحترام الذي استحقه. |
| Sen saygın biri değilsin, Martin. Gevşe, sakin ol. | Open Subtitles | انت لست جدير بالاحترام يا مارتن استرخِ، هوِّن عليك |
| Okumuş biri olarak köyde saygın bir yerin olacaktır. | Open Subtitles | و كونك أديباً، سيكنّ لك القرويين بالاحترام |
| Bilmeni isterim ki, Dr. Solomon oldukça saygın bir eğitimcidir. | Open Subtitles | الشىء الذى انتى لا تعلميه ان د سوليمون عالم وباحث قدير بالاحترام |
| Bilge adam her daim bir yabancıya saygılı davranır. | Open Subtitles | الرجل الحكيم دائما يقابل الغرباء بالاحترام |
| Sizi temin ederim ki, bayana fazlasıyla saygılı davranılacaktır. | Open Subtitles | أؤكد لك بأنني سأتعامل معها بالاحترام التام. |
| Sen de kendini onurlu bir şekilde öldüreceksin tamam mı? | Open Subtitles | والآن، هلّا تفعل الشىء الجدير بالاحترام وتقتل نفسك؟ |