| Tamamı beyazlardan oluşan bir jüri kararı ile tecavüz, adam kaçırma ve araba çalma eylemlerinden ötürü suçlu bulundu. | TED | أدين من قبل هيئة محلفين بالاغتصاب والخطف وسرقة السيارات. |
| tecavüz ZANLISI TUTUKLANDI | Open Subtitles | اعتقال متهم بالاغتصاب الشرطى ليندر رولف المتهم باغتصاب فتاتين |
| Eğer doğruysa, tecavüz ve cinayet bunların kaderi. | Open Subtitles | لَو كانَ هذا صَحيحاً، أولئِكَ الأشخاص مَكتوبٌ عليهِم أن يقوموا بالاغتصاب و القَتل |
| Komutanını tecavüzle suçlamak takımı nasıl korur? | Open Subtitles | فكيف يمكن لاتهام رقيبها بالاغتصاب ان يحمي الفصيلة ؟ |
| Ayrıca bayan bir şef, erkek bir şefi tecavüzle suçlarsa? | Open Subtitles | بجانب طاهية امرأة تتهم طاهى رجل بالاغتصاب ؟ |
| O zaman şu tarafa geçelim millet. Daha az tecavüz manzarasının olduğu bir yere. | Open Subtitles | جميعنا سننتقل إلى هناك حيث المشاهد لا توحي بالاغتصاب |
| Doğmamış birini öldürmeyi umursamıyorsunuz ama canavarın biri tecavüz ettiğinde veya öldürdüğünde idam edilmesine karşısınız. | Open Subtitles | أنت لا تمانع قتل الجنين ولكن عندما يقوم مجرم بالاغتصاب أو القتل فأنت تعارض إعدامه بالحقنة |
| Kızına tecavüz eder ve daha sonra onu küçük sevimli suratına ateş eder. | Open Subtitles | قام بالاغتصاب وتم اطلاق النار على ابنتك بوجهها البريء |
| Biliyor musun, tüm servetimi tecavüz ve cinayet fantezileri kurarak kazansaydım o kadar gururlanmazdım. | Open Subtitles | اتعلم، لو اني صنعت ثروتي من عن طريق التوهم بالاغتصاب والجرائم،،، ما كنت لإكون فخوراً بذلك. |
| Ona tecavüz ettiler herkesi kaçırdılar | Open Subtitles | هو وجنوده قاموا بالاغتصاب ، النهب ،القتل وكانو يختطفون أي أحد يقابلهم |
| Birden çok tecavüz suçu bayanlar tuvaletine gizli kamera yerleştirmek. | Open Subtitles | عدة ادانات بالاغتصاب وضع كاميرات خفية في حمامات النساء |
| Yani bu iki adam daha önce de tecavüz etmiş. | Open Subtitles | اذاً هذان الرجلان قد قاموا بالاغتصاب من قبل |
| Bu şüphelinin istediği tecavüz değil, işkence etmek. | Open Subtitles | الأمر لا يختص بالاغتصاب مع هذا الجاني,بل عن التعذيب |
| - Ölümüne tecavüz! - Ölümüne tecavüz! | Open Subtitles | الموت بالاغتصاب الموت بالاغتصاب الموت بالاغتصاب |
| Sence onlara silahım olduğunu ve birini vurduğumu söylesem hala beni tecavüzle tehdit ederler miydi? | Open Subtitles | هل تظن أني لو قلت لهم أنني أملك مسدس و أنني قتلت شخص ، كانوا سيهددوني بالاغتصاب ؟ |
| Bunun olmadığını bile bile o üç adamın, tecavüzle suçlanmasına izin verdin. | Open Subtitles | وتركتِ ثلاث رجال يتهمون بالاغتصاب والذي كنتِ متأكدة من عدم حدوثه |
| Hannah'ya inanıp Bryce'ı tecavüzle suçladım, o da beni dövüp sonra itiraf etti. | Open Subtitles | صدقت هانا واتهمت برايس بالاغتصاب ثم أوسعني ضرباً واعترف بالأمر |
| tecavüzle tehdit edilen bir arkadaşım var. | Open Subtitles | حسناً، لديَ صديق هددوهُ بالاغتصاب أيضاً |
| Central Park Beşlisi davasına bakabilirsiniz: ebeveynlerinin desteğiyle, 1989'da sahte bir şekilde vahşi bir toplu tecavüzü itiraf eden beş genç. | TED | يمكنكم فقط النظر في قضية سنترال بارك فايف: حيث اعترف خمسة مراهقين كذبًا بالاغتصاب الجماعي في عام 1989، في حضور آبائهم. |
| Zaten aksi taktirde seni tecavüzden tutuklarlar. | Open Subtitles | و إلا سيقومون باعتقالك و اتهامك بالاغتصاب |
| Tecavüzcülükle suçlanan olacak avukat. | Open Subtitles | المتهم بالاغتصاب يا حضرة المحامية نعم. |