| Hatta hemşirelerin bunu yara tedavisi ve ayakta hastaların tedavisinde kullandığını gördük. | TED | وحتى بدأنا نرى استخدامها في إدارة العناية بالجروح مع الممرضات وفي إدارة العيادات الخارجية. |
| Bedeni verdiği mücadelelerden kalma yara bereyle kaplıydı. | Open Subtitles | كان مغطىَ بالجروح بسبب كل المعارك التى خاضها |
| Bedeni verdiği mücadelelerden kalma yara bereyle kaplıydı. | Open Subtitles | وكان مغطى بالجروح من المعارك التى خاضها. |
| Kurbanın vücudu kesiklerle dolu. | Open Subtitles | جسم الضحية مليئ بالجروح |
| Kendinde değildi, her yanı kesik ve kan içindeydi. | Open Subtitles | وكانت للتو قد هربت مليئه بالجروح وتنزف بشده |
| Bedeninin her tarafı yara bere olmuş, kan revan içindeydi! | Open Subtitles | حتي تغطي جسده بالجروح والدماء |
| Bedeni verdiği mücadelelerden kalma yara bereyle kaplıydı. | Open Subtitles | كان مغطىَ بالجروح بسبب كل المعارك التى مر بها |
| Vücudundaki iyileşmiş yara izlerine bakarsak pek de barış sever biri olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | بالحكم بالجروح والتقطعات على جلده فإنه لم يكن رجلا مسالماً. |
| Her yerin yara izli ve çarşaf gibi buruşmuş olacağını umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تكون مليء بالجروح ومتجعد مثل الخوخ المجفف |
| Doğrudan yara tedavi merkezine gitmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأذهب مباشرة لقسم العناية بالجروح |
| Yüzü kesikler içindeydi. | Open Subtitles | وجهها وجسدها مُغطيان بالجروح |