| barda toplu çekilmiş bir fotoğrafımızı çerçeveletmiş ve iki hediyesi daha olacakmış. | Open Subtitles | لقد أهدانا صورة مؤطرة لنا جميعاً بالحانة. كما أنه أهدانا هديتان أخرتان. |
| Bu akþam barda benim yerime bakmasý gerektiðini de söyle. | Open Subtitles | وأخبريها أيضاً أن تهتم بالحانة هذه الليلة بالنيابة عنّي ؟ |
| Bunu sonradan gittiğiniz bir barda deneyebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تجربوا هذا عندما تمرون من بعد بالحانة. |
| bardaki herkesi etki altına aldı. O yüzden yardım için onlara dönme. | Open Subtitles | لقد إستحوز كلّ من بالحانة ذهنيّاً، لذا لا تنتظر أيّ عونٍ منهم. |
| bara bir süreliğine göz kulak olursun, diye umuyordum. | Open Subtitles | إسمع كنت أتمنى لو تستطيع أن تعتني بالحانة |
| Barı yaktığı iddia edilen kişinin dosyasını sana fakslasınlar. | Open Subtitles | الصورة التي رسمتها الشاهدة بمساعدتهم للرجل الذي كان بالحانة |
| 10 yıl önce bir Bar kavgasında kafatasında kırık oluştu. | Open Subtitles | أصيب بكسر في الجمجمة في شجار بالحانة قبل 10 سنوات. |
| Galiba barda çalışmak insanı hırçınlaştırıyor. | Open Subtitles | أظنّ بأنّ الإشتغال بالحانة يجعلك منك شخصاً نَزِقاً |
| - Patronumuz barda. - Gitmenize izin veremeyiz, yanlış iş yaptınız. | Open Subtitles | مديرنا بالحانة, لا يمكن ترككم لأنكم كنتم سيئون |
| Ama genelde kendinizi meteliksiz ya bir barda yalnız bulursunuz. | Open Subtitles | على أمل الفوز بالجائزة الكبرى، ولكن تنتهي مفلساً أو وحيداً بالحانة |
| Ben de dün gece barda ölü bir adam bıraktığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تركت رجل ميت بالحانة ليلاً لذا أعتقد أننا متعادلين |
| Sakın unutmayın, Charlie barda, ben de benzin istasyonundayım. | Open Subtitles | اذا سار الامر , شارلي كان بالحانة , انا كنت بالمحطة |
| Sakın unutmayın, Charlie barda, ben de benzin istasyonundayım. | Open Subtitles | اذا سار الامر , شارلي كان بالحانة , انا كنت بالمحطة |
| Pekala, sen git yapacağını yap, ben barda olacağım. | Open Subtitles | حسناً، افعلي ما عليكِ و سأنتظر أنا بالحانة |
| Muhtemelen barda yalnız başına martinisini yudumluyordur. | Open Subtitles | تجلس وحدها بالحانة على الأرجح تحتسي المارتيني |
| Evet, arkadaşımın 30'uncu yaş gününü barda kutlayacağız. | Open Subtitles | نعم , إنة لقائنا الثلاثون كنا نلتقي بالحانة |
| Peki ya adamın hatırlamamasının nedeni bardaki adamın aslında o olmamasıysa? | Open Subtitles | لماذا لا يمكن للرجل ان يتذكرني؟ لانه لم يكن هو من بالحانة |
| - Belki de biri bardaki CO2 sensorlarından biriyle oynadı. | Open Subtitles | أو ربما قام أحداً ما بالتسلل بمشعرات لثانى أوكسيد الكربون بالحانة |
| Bu arada, şu anda bara kim bakıyor? | Open Subtitles | بالمناسبة، من يتكفّل بالحانة في هذه الأثناء؟ |
| Biliyorum. Barı aradım. 7:45 te ayrıldığını söylediler. | Open Subtitles | أعرف, اتصلت بالحانة قالوا بأنّك غادرت في الساعة 7: |
| Çok ileri gitmeyen bir Bar kavgasından dolayı içeri tıkılmış, hırsızlıktan değil. | Open Subtitles | ، لقد سجن بسبب شجار بالحانة . ليس بسبب السرقة |
| Kilisenin yanından geçtiğin hızla barın da yanından geçsen, çok daha iyi olur, küçük şaşı. | Open Subtitles | لو مررت بالحانة مسرعاً كما مررت على الكنيسة كان ذلك من الأفضل لك وحتى تغض بصرك |
| En son Alibi'da bıraktığında nasıl görünüyordu, Steve? | Open Subtitles | حينما تركته بالحانة ليلة الأمس, ستيف؟ |
| Bir gecede ecstasy barında atılan kazık para doğu vizagda devlet bütçesine eşittir. | Open Subtitles | مال ليلة واحدة بالحانة يعادل ميزانية الولاية |
| Bir şey lazım olursa, biz bardayız. | Open Subtitles | ,إن اردت أي شيء بالمرة فنحن بالحانة |
| - Kapalı değildi. Bardaydım. | Open Subtitles | - لم يكن كذلك ، لقد كنت بالحانة |
| Biliyorum, ve çok eğlenceliydi. Çünkü arkadaşlarıyla bir bardaydık. | Open Subtitles | أعلم، و كان أمراً مضحكاً لأننا كنا بالحانة مع أصدقائه |