| Sanırım hayatın amacı bu dışarıda ne olduğuna göz atmak. | Open Subtitles | أعتقدُ بأنّ تلك ما تدور عن الحياة، رؤية ما بالخارجِ. |
| Çünkü dışarıda koruduğun kendi hayatın değil. | Open Subtitles | لأنّكـَ لا تحمين حياتكـ فحسبٌ بالخارجِ هناك |
| Meksikalı ve Amerikalı ajanlardan oluşan iki araba adam var dışarıda. | Open Subtitles | لدينا سيارتانِ بالخارجِ هنا مكتظتانِ بعملاءَ فيدراليون " أمريكيّون ومكسيكيون " |
| dışarıda bir savaş var ve bizim de hazırlıklı olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إنَّها لحربٌ ضروسٌ بالخارجِ هناكـ ويجبُ علينا أن نكونَ متأهبينَ |
| Sen dışarıda savaşıyorsun, hayatını riske atıyorsun ve ben sana hala güveniyorum. | Open Subtitles | أنتِ بالخارجِ تقاتلينَ وتخاطرينَ بحياتِك ولازلتُ أثقُ بكِ. |
| Sende dışarıda hayatını tehlikeye atıyorsun ve ben sana hâlâ güveniyorum. | Open Subtitles | أنتِ بالخارجِ تقاتلينَ وتخاطرينَ بحياتِك ولازلتُ أثقُ بكِ. |
| Hayır ve şimdi dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. | Open Subtitles | لا ، والآنَ هي بالخارجِ في مكانٍ ما |
| Virüs hâlâ dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | الفيروس لايزالُ بالخارجِ هناكَ |
| dışarıda bulduğum bebeğin. | Open Subtitles | الطفلةُ التي وجدتها بالخارجِ للتو |
| Hemen dışarıda olacağım. | Open Subtitles | سأنتظرُ بالخارجِ |
| Ne yapıyorsun dışarıda böyle? | Open Subtitles | ماذا تفعل بالخارجِ هنا؟ |
| Len'in kamyoneti dışarıda bekliyor. | Open Subtitles | شاحنة "لين" بالخارجِ |