| - Hayır, sadece... daha önce koruyucu aile olmakla ilgili birşey söylememiştin. | Open Subtitles | -لا, أنا فقط الأمر ليس وكأنك تحدثت يوماً عن كونك أباً بالرعاية |
| - Hayır, sadece... daha önce koruyucu aile olmakla ilgili birşey söylememiştin. | Open Subtitles | -لا, أنا فقط الأمر ليس وكأنك تحدثت يوماً عن كونك أباً بالرعاية |
| Kendi koruyucu ailesine beni götüren kız. | Open Subtitles | إنها الفتاة التي أدخلتني في عائلتها بالرعاية |
| Ona, endişe duyması gereken Üvey kardeşin ben olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لست الأخ بالرعاية الذي يجب أن تقلق منه |
| Yani çizgiyi aştıklarında, o da Üvey kardeşi değil miydi? | Open Subtitles | أعني, ألم يكن هو أيضاً أخيها بالرعاية حين تخطيا الحدود؟ |
| Palyatif bakım alan grup daha az acı, daha az moral bozukluğu bildirdi. | TED | أبلغت المجموعة المرفقة بالرعاية التلطيفية عن ألم أقل، واكتئاب أقل. |
| koruyucu Annelerim, küçük kardeşimi evlat edindiler fakat hakim, beni evlat edinmelerine izin vermedi. | Open Subtitles | ووالدتاي بالرعاية تبنتا أخي الصغير ولكن القاضي لم يسمح لهما بتبنيّ |
| koruyucu ailen neden polisi aramadı? | Open Subtitles | لمَ لم تتصل عائلتك بالرعاية بالشرطة؟ |
| Ve koruyucu annelerinin hiç bir fikri yok muydu? | Open Subtitles | ولم يكن لوالدتيك بالرعاية أي فكرة؟ |
| Bu benim koruyucu annem. | Open Subtitles | هذه والدتي بالرعاية |
| koruyucu ailesiyle konuştum dediler ki; | Open Subtitles | وتحدثت مع والديه بالرعاية |
| Sonra başka bir evde koruyucu babamız Jim Pearson'dı. | Open Subtitles | ثم كان هنالك ذلك المنزل الآخر وكان لدينا هذا الأب بالرعاية.. (جيم بيرسن) |
| Üvey anne babanız size insanların mallarına saygıyı öğretmedi mi? | Open Subtitles | أم يعلمك والدك بالرعاية أفضل من ذلك ؟ ألم يعلمك احترام ملكية الآخرين ؟ |
| Üvey annemin tek derdi paraları almak oluyor. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يهتم به والداي بالرعاية هو صرف الشيكآت |
| Benim Üvey geylerin evde bir sürü güzel şey var. | Open Subtitles | والديّ بالرعاية الشاذين يملكون الكثير من الأشياء الجميلة |
| Bu çocuğun işte oldukları bir sırada eski Üvey ailesini soyduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | لدينا سبب للشك بأنّ هذا الفتى قد قام بالسرقة من منزل والديه بالرعاية بينما كانا في العمل هذا المساء |
| Yeni Üvey kardeşimi tanımaya çalışıyordum. | Open Subtitles | فقط أحاول التعرف على أختي الجديدة بالرعاية |
| Ama Üvey kardeşlerin hiçbir şekilde romantik bir birlikteliğe girmelerine izin verilmiyor. | Open Subtitles | ولكنك كنت تعلم أن الإخوة بالرعاية غير مسموح لهم بالإرتباط بأي شكل في علاقات عاطفية |
| Hepimiz gönüllüyüz, yılın bu zamanı için, Karen'deki insanlara tıbbi malzeme getirdik, tıbbi bakım yapacağız.. ...dua kitapları var ve Karen kabilelerine destek olacağız. | Open Subtitles | يساعدوننا بالرعاية الطبية ونقل الأدوية يقول الناس إنك تعرف النهر أكثر من أي شخص آخر |