| Oğlumu diğer taraftan getirene dek Tanrı'ya inanmazdım. | Open Subtitles | إلى أن أخذت ابني من العالم الآخر، لم أكن آومن بالرّب. |
| Şimdi Tanrı aşkına... en azından ne zaman odaya geldiğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | والآن، حباً بالرّب أتذكرين حتى متى عدتُ للغرفة؟ |
| Tanrı'ya olan inancın konusunda değil, insanlara olan inancın konusunda endişe ediyorum. | Open Subtitles | إيمانك بالرّب ليس ما أخشاه، لكن أخشى على ثقتك في رجل |
| Bana Tanrı'ya inanıp inanmadığımı sordun sonra da kafama bir silah dayadın. | Open Subtitles | لقد سألتني إذا كنتُ أؤمنُ بالرّب ثمّ وضعت مسدسا على وجهي |
| Hayatımız boyunca, Tanrı'ya güvenmemiz gerektiğini söyledin bize baba. | Open Subtitles | أبي، كُل ما أخبرتنا به طيلة حياتنا هو أن نؤمن بالرّب |
| Ben fanatik değilim. Tek fanatiği olduğum Tanrı. | Open Subtitles | أنا لست متعصبة، ما أنا معجبة بالرّب |
| Bu gün Tanrı için neye inanacaksınız? | Open Subtitles | ما الشئ الذي يجعلك تؤمن بالرّب اليوم ؟ |
| Tanrı için neye inanacaksınız? | Open Subtitles | ما الشئ الذي يجعلك تؤمن بالرّب ؟ |
| Sadece cemaati kesin olarak terk ettiğini veya Tanrı'ya inanmayı bıraktığını bilmiyorduk. | Open Subtitles | الأمر هو أننا لا نعرّف إن كنت قد تركت الأبرشية للأبد أم... توقفت عن الأيمان بالرّب |
| - Tanrı aşkına! Pes yani, bonfilede mi doğdun? | Open Subtitles | "كفى ، حبّاً بالرّب .." أنا أستسلم أين ولدت، فوق شريحة لحم؟ |
| Tanrı'ya olan inancımı korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | .وسأحاول أن أبقي إيماني بالرّب |
| Tanrı'ya inanıyor musun? | Open Subtitles | أتؤمن بالرّب الآن ؟ |
| Tanrı'yla gerçek bir iletişimi olan sendin. | Open Subtitles | لديك علاقة حقيقة بالرّب |
| Tanrı'yla aramızda bir sorun yok. | Open Subtitles | علاقتي بالرّب قوية |
| Tanrı aşkına. Bu bir acıma yemeği mi? | Open Subtitles | حباً بالرّب أهذا عشاء شفقة؟ |
| Tanrı'ya inanır mısın? | Open Subtitles | أتؤمنين بالرّب ؟ |