| ya da en azından benim kötü polis olmama izin ver, çünkü Amanda'nın ifadesini almaya bayılırdım. | Open Subtitles | أو أتركوني أقوم بالشرير سأتولى أمرها من دواعي سروري |
| Onun hala annesinin olmasının sebebi annesinin kötü adam dediği kişinin onun hayatını kurtarması. | Open Subtitles | هو أن من تصفه أمه بالشرير... في الحقيقة قد أنقذ حياتها |
| Böyle birini temsil ederken Miguel Prado'ya kötü adam mı diyorsun? | Open Subtitles | تنعتين (ميغيل برادو) بالشرير فيما تمثّلين شخصاً كهذا؟ |
| Ama tamamen kötü de değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست بالشرير كلياً أيضاً . |
| Ve Clive ile Liv hakkında iyi hislerim var ki kötü adamı ya da adamları yakalayacaklar ve hepimiz rahat bir uyku çekeceğiz. | Open Subtitles | (و أشعر بتفائل حيال (كلايف) و (ليف أنهما سيمسكان بالشرير أو الأشرار و سيكونان قادرين على النوم بعمق |
| Ya Edgar Jacobi, diğer bilinen adıyla süper kötü Moloch? | Open Subtitles | والمعروف أيضاً بالشرير الخارق (مولاك)؟ |
| - kötü diyebilirsin istersen. | Open Subtitles | -ناده بالشرير كما تحبي . |