| Yedi yılını Suriye'de hapiste geçirdi gazetede yazdığı bir yazı yüzünden. | Open Subtitles | لقد قضى 7 سنوات في السجن بسوريا بسبب شيء كتبه بالصحيفة |
| gazetede ilanınızı gördüm. Boş odanız var mı acaba? | Open Subtitles | ،رأيت إعلانك بالصحيفة هل هناك غرف شاغرة؟ |
| gazetede ilanınızı gördüm. Boş odanız var mı? | Open Subtitles | ،رأيتُ إعلانك بالصحيفة هل هناك غرف شاغرة؟ |
| Bayan Amalia, iki gün önce burada ortaya çıkıp, sonra yeniden ortadan kaybolan kayıp kişi için neden gazeteyi aradığımı bilmek ister miydiniz? | Open Subtitles | سيدة أماليا هل تريدين معرفة سبب اتصالي بالصحيفة عن الشخص الذي ظهر هنا منذ يومين ثم اختفى مجدداً؟ |
| gazete senin Özgür Aşk makaleni yayınlamaya devam edecek mi, H.G.? | Open Subtitles | اتش جي هل ستستمر في الكتابة بالصحيفة بقسمك الخاص الحب المطلق ? |
| Şimdi, izin verirseniz gazeteyle röportajımız var. | Open Subtitles | الآن ، يجب أن تعذرونا ، نحنُ يجب أن نعمل مقابلة بالصحيفة |
| Baba, bugünkü gazetede tahrik edici bir şeyler gördün mü? | Open Subtitles | أبي، هل وجدت أي شيء مثير بالصحيفة اليوم؟ |
| Bilhassa, üniversiteye... giriş sınavını geçtikten... ve ismi gazetede çıktıktan sonra. | Open Subtitles | في حين أنها كانت قد اجتازت امتحان القبول بالجامعة وكان اسمها بين كشوف المقبولين بالصحيفة |
| Çanta verandada duruyordu. Sonra gazetede Maya'nın kayıp olduğunu okudum. Bu doğru mu? | Open Subtitles | بعدئذ شاهدت بالصحيفة أنها مفقودة أهذا صحيح؟ |
| Kızlar için yarım peni ama eminim gazetede kendi köşesi olan bir erkeğin hayır etkinliğine bağışta bulunmaya yetecek parası vardır. | Open Subtitles | نصف قرش للفتيات, لكني متأكدة بأن رجل له عامود خاص به بالصحيفة يمكنه تحمّل التبرع. |
| gazetede yazdığına göre, gerçek olmalı. | Open Subtitles | حسنًا، إنه مكتوب بالصحيفة لابد أنه حقيقي |
| Üç hafta önce gazetede karısının ölüm ilanını gördüm. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أسابيع رأيت وفاة زوجته بالصحيفة |
| gazetede fotoğrafına bakıyorum şu an. | Open Subtitles | لابد أنها هي، إني أنظر لصورتها بالصحيفة. |
| O da bana bir eleştiriye hazır olduğun zaman gazeteyi araman gerektiğini söyledi, tamam mı? | Open Subtitles | وقد قال انه عندما تكون انت مستعدا لعمل اعلان فقط اتصل بالصحيفة ، حسناً ؟ |
| Ben de yerel gazeteyi aradım ama reklam alan gazetelere yardımcı olma konusunda pek hevesli değiller. | Open Subtitles | واتصلت بالصحيفة المحلية لكنهم مُتعنتون حقاً بشأن إعطاء معلومات ..الأشخاص المُعلنين، لذلك |
| Onunla aramda bir anlaşma olsa, neden gazeteyi çağırayım ki? | Open Subtitles | لم اتصلت بالصحيفة إذا كنا متفقين؟ |
| Oh, evet, bu senin gazete dağıtmana bayağı yardımcı olur. | Open Subtitles | نعم ستكون رائعة في وجهتك إلى عملك بالصحيفة |
| Bu gazete ve senin torunun hakkında senin olabileceğinden daha fazla umursar oldum. | Open Subtitles | في الاهتمام بالصحيفة وبحفيدك بشكل أكبر مما فعلت أبداً |
| Şimdiyse gazeteyle alakalı konularda artık bana güvenmiyor. | Open Subtitles | و الآن لا يثق بي بأي شيء يتعلّق بالصحيفة |
| Uçakla havaya yazdırdığı yazıdan mı yoksa gazeteye verdiği tam sayfa ilandan mı? | Open Subtitles | هل عرفتِ عن طريق طائرة الكتابة بالسماء التي إستأجرتها أمي أو عن طريق إعلان بصفحة كاملة بالصحيفة ؟ |
| Evet ben onun gazetedeki tek bağlantısıyım. | Open Subtitles | حسناً، أنا صلة وصله الوحيد بالصحيفة |
| Son iki hafta boyunca, ailenin özel sorunları gazetelerde yazıldı çizildi. | Open Subtitles | لقد أمضيتي الأسبوعان الماضيان بمشاكل عائلتك الخاصة التي طبعت بالصحيفة |
| Birçok insan gazetelere kıçını siliyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس يمسحوا مؤخراتهم بالصحيفة |