Eğer kendine zarar vermeyi kesersen, zevk ve neşe dolu bir hayat yaşayabilirsin. | Open Subtitles | فهناك حياة مليئة بالفرح والعاطفة بإنتظارك اذا توقفت عن جرح نفسك فحسب |
Yani hayatlarımız neşe, çocuklar ve barbeküler ile dolu. | Open Subtitles | أعني أن حيواتنا مليئة بالفرح والأطفال وحفلات الشواء |
Bizi kardeşimizle olandan daha derinlemesine etkileyen daha yakın, daha ince, daha zor daha tatlı, daha mutlu, daha üzüntülü, daha neşe dolu veya hüzünle kaplı başka bir ilişki yoktur. | TED | ربما لا توجد علاقة تؤثر بنا، أقرب وأفضل وأقسى وأحلى وأسعد وأحزن مليئة بالفرح أو مفعمة بالأسى كتلك العلاقة التي تجمعنا بأخوتنا وأخواتنا. |
..Sevinçli haykırışlarla! | Open Subtitles | و صرخات مليئة بالفرح |
Sevinçli haykırışlar ve çınlayan alkışlarla.. | Open Subtitles | بصرخات مليئة بالفرح و التهليل |
Ama Mükemmel Polly bütün neşeyi, sizi çıldırtacak dağınıklık olmadan getiriyor. | Open Subtitles | الأن (بولي المثالية) تأتيكم بالفرح و بدون الفوضى التي تثير جنونكم |
Kalbindeki neşeyi hisset! | Open Subtitles | املأ قلبك بالفرح |
Biri bana bu sözleşmeyi verse neşeyle dolardım. | Open Subtitles | إن كان أحدهم أعطاني هذا العقد, سأكون مغموراً بالفرح |
(Gülüşmeler) İki insan arasındaki bağın verdiği neşe daha bulaşıcı. | TED | (ضحك) من المحتمل أكثر أن تصاب بالفرح من التواصل البشري. |
Önlerinde kararsız yıllar dururmuş. neşe belki de hüzün vaadinde bulunmuş. | Open Subtitles | "قبل القدوم على الأعوام الغير معروف مصيرها وعدا أنفسيهما بالفرح و ربما الدموع." |
Bunun neşe veren bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا يبعث هذا بالفرح أو الإحتفال |
Bu oyuncaklar neşe yüklü | Open Subtitles | تلك الألعاب مليئة بالفرح |
neşe doluyuz. | Open Subtitles | اه .. نحن ملئ بالفرح |
Sevinçli haykırışlar ve çınlayan alkışlarla.. | Open Subtitles | بصرخات مليئة بالفرح و التهليل |
Sevinçli haykırışlar ve çınlayan alkışlarla.. | Open Subtitles | بصرخات مليئة بالفرح و التهليل |
Bir zamanlar Floransa neşeyle doluymuş hâlbuki. | Open Subtitles | على فكرة فلورنسا كانت مرّة مدينة مليئة بالفرح |