| Bir tarçınlı çörek var, fikrini istiyorum. | Open Subtitles | هناك كعكة بالقرفة أريد رأيك بها ماذا تفعل ؟ |
| ÜIkedeki en iyi tarçınlı çörekleri onlar yapıyor. | Open Subtitles | يقومون بخبز أفضل كعكة بالقرفة في كل البلاد |
| Heteroseksüeller, biseksüeller,yalnız, kel adamlar, ...kulağa fısıldayanlar, tarçınlı kekler, ...köpekleme? | Open Subtitles | افلام عادية ثنائية الجنس افلام فردية رجال صلع الهمسات الخفيفة كعك بالقرفة بودينغ؟ |
| Eğer yerçekimi daha çok tarçın ve şekere benziyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت الجاذبية أكثر شبهاً بالقرفة والسكر؟ |
| - Buzdolabındaki, üzerine beyaz tarçın tozu serpilmiş olanı mı? | Open Subtitles | المغطاة من الأعلى بالقرفة التي كانت بالثلاجة ؟ |
| tarçınlı çörekleri eritip damarlarına göndererek seni besleyebilirim. | Open Subtitles | ويمكنني أن أذوب الكعك بالقرفة وإطعامهم لك عن طريق الوريد. |
| Her sabah kayak yapmaya gitmeden önce, erkenden kalkar ve bana kar tanesi tarçınlı Fransız tostundan yapardı. | Open Subtitles | كل صباح، قبل أن نذهب للتزلج، كان يستيقظ قبل الجميع ويصنع لي توست رقائق الثلج بالقرفة الفرنسية. |
| Ya da sokağın karşısında sana tarçınlı espresso ısmarlayayım. | Open Subtitles | أو يٌمكنني أن أشتري لكِ كعكة بالقرفة من المحل عبر الشارع |
| Üzgünüm ama bir kızın dev bir kavanoz dolusu çeyreklikle tarçınlı çörek almasını izlemekten daha iyi şeyler var. | Open Subtitles | آسف لكن عندي أشياء أهم أفعلها من أن أراها تدفع ثمن معجنات بالقرفة ببرطمان كبير من العملات المعدنية |
| tarçınlı tartın ve İtalyan sandviçinin ağaçlarda yetiştiği bir yer. | Open Subtitles | مكان حيث به ساندويتش خبز اللحم الايطالي الملفوف والمحمص بالقرفة ينمو علي الشجر |
| Geceleri beni çöle götürürdü. Birlikte tarçınlı çay içip, yıldızları sayardık. | Open Subtitles | كان يأخذني إلى الصحراء ليلا لتناول الشاي بالقرفة وعد النجوم |
| Burada, tarçınlı çikolatalı yapıp makarnanın üzerine dökerler. | Open Subtitles | إنساه يتم تخليله هنا بالقرفة والشوكولاتة ويقدم مع المكرونة |
| - tarçınlı sıcak çikolatayı sevmediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أنّي لا أحتسي الكاكاو الساخن بالقرفة |
| . Hey, bir ananaslı tarçınlı çörek alabilir miyim? | Open Subtitles | هلا تعطني نكهة التفاح بالقرفة ؟ |
| tarçınlı elma tartının yapılışını öğreniyorum. | Open Subtitles | انا اتعلم لاعداد فطيرة التفاح بالقرفة |
| Kek de yaparım yine. Havuçlu tarçınlı. | Open Subtitles | وسأعد لك كعكة مرة أخرى بالقرفة والجزر |
| Aslında tek yaptığın tarçınlı kurabiyelerimi mideye indirmek." | Open Subtitles | "بالواقع، الشيء الوحيد الذي تغادرين به هو الكعك بالقرفة خاصّتي." |
| Bu domuz pastırmasını tarçınla tütsülemişler. - Güzel olamaz. tarçın mı? | Open Subtitles | يعالجون ذلك الخنزير بالقرفة ذلك الشيء هو القرفة ؟ |
| Bende bir zamanlar tarçın liköründen sonra birinin üzerine kusmuştum. | Open Subtitles | ذات مرة أصبحت مريضة من مشروب مُسكر بالقرفة |
| tarçın ve kırmızı biberli.... ...ve sanki diğer 500 baharat kullanılıyor. | Open Subtitles | -ما هو؟ إنه بالقرفة والبابريكا والكثير من التوابل الأخرى |