| zorla uyuşturucu madde verdiğimizi anlayacaklardır. | Open Subtitles | هم سَيَكتشفونَ انه تم اعطاءه المخدرات بالقوه. |
| - Düküm, ben... - Babası tahta zorla geçti - hakkıyla değil! | Open Subtitles | سماحتك حصل والده على التاج بالقوه,وليس بالحق |
| Senin de iyi bildiğin gibi, zorla sınır dışı edilen yasa dışı... göçmenlerin sayısı çok fazla. | Open Subtitles | كما تعلم ،المهاجرين الغير شرعيين مثلك يطردون بالقوه من هذه البلاد باعداد تحذيرية |
| Tecrübelerime dayanarak her şey ateş gücü demek değildir diyebilirim. | Open Subtitles | اتعلم , من خبرتى طوال حياتى انه ليس بالقوه فقط |
| Kendini tanrın Seth'e hizmet edebilecek kadar güçlü hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعرين بالقوه الكافيه لتخدمى الهك سيث؟ |
| Senin de iyi bildiğin gibi, zorla sınır dışı edilen yasa dışı... göçmenlerin sayısı çok fazla. | Open Subtitles | كما تعلم ،المهاجرين الغير شرعيين مثلك يطردون بالقوه من هذه البلاد باعداد تحذيرية |
| Kafamda sizi zorla geri götürmek gibi bir düşünce var. | Open Subtitles | لدى عقل جيد لأحاول أن أخذكم جميعا للأرض بالقوه |
| zorla girme, boğuşma izi veya hatalı görünen bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد علامه على الدُخول بالقوه أو المُقاومه ولا يوجد إشاره على وجود حادِثه مُدبره على الإطلاق |
| Adamımız var. Yardım et. zorla birşeyler yedirmek zorundayız. | Open Subtitles | ساعدنى هنا علينا أن نغذيه بالقوه |
| Ve dua et de Rene onu burada zorla alıkoyduğumuzdan bahsetmeyi unutsun. | Open Subtitles | نتمنى أن رينى هنا ينسى ذكر حجزه بالقوه |
| Beni zorla beslerken değil ama. | Open Subtitles | نعم , لكن ليس عندما تطعمني بالقوه |
| Eğer demiryollarını zorla almaya kalkışırsanız, | Open Subtitles | إذا أخذت السكك الحديديه بالقوه |
| Birisi bu kapıyı zorla açmış. | Open Subtitles | أحداً ما قد فتح هذا الباب بالقوه |
| - Kilitli. - zorla açmamız lazım. | Open Subtitles | أنهم محجوبون يجب أن نفتحه بالقوه |
| Tüm Midlands topraklarında Rahl'ın büyüyle veya zorla giremeyeceği tek yer Eski bir Arayıcı'nın Tavol'Rang'deki Mezar Odasıdır. | Open Subtitles | المكان الوحيد بالاراضي الوسطي الذي لا يستطيع "رال" الدخول اليه لا باستخدام تعويذه أو بالقوه قبو الباحث القديم في "تافولرينج". |
| Hem de zorla! | Open Subtitles | ايام الجهل و الخرفات بالقوه |
| Güpegündüz zorla adam kaçırma. | Open Subtitles | إختطاف بالقوه في وضح النهار |
| Tarzı önemli değil, gücü önemli. | Open Subtitles | الامر ليس متعلق بالحجم يا ابى بل انه بالقوه والاتقان |
| Onu gönderme gücü nereden bulduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لااعلم من اين تأتين بالقوه لترسليه بعيدا |
| Jarnsaxa, ...içimdeki gücü hissediyor musun? | Open Subtitles | جارنساكسا أتشعري بالقوه التي بداخلي ؟ |
| Hayatımda şimdi hissettiğim kadar güçlü hissetmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم يسبق لي في حياتي شعرت بالقوه كما أنا الآن |