| Yaşamam için, laboratuarda bir saat içinde almam gereken bir panzehir var. | Open Subtitles | ،إن نجوتُ ،فهناك ترياق بالمختبر .والذي يجب أن أتلقاه خلال ساعة من الآن .لذا، الوقتُ مهمّ |
| İşimizi bu laboratuarda yapıyoruz çünkü ona göre burası çalışabileceği tek yer. | Open Subtitles | نقوم بعملنا هنا بالمختبر لأنّه طبقاً له، المكان الوحيد الذي يستطيع أن يعمل به. |
| Bu laboratuvarda takımım ile birlikte üzerinde çalıştığım en önemli şeydir. | TED | و هذا هو الشيء الأساسي الذي أعمل عليه مع فريقي بالمختبر |
| Yalnız şunu da hemen belirteyim ki, her bitki laboratuvar ortamında yetiştirilemez. | TED | عَلَيَّ أن أشير لأمر مهم إلى أنه لا يمكن تطوير جميع النباتات بالمختبر. |
| Laboratuar ortamında, mürekkep ve spektrografi testleri uygulamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجري اختبارات بالمختبر على الحبر والتصوير الطيفي |
| Dr. Yeager, laboratuarı ara ve ona verdilerse tekrar vermelerini söyle. | Open Subtitles | دكتور ياجير أتصل بالمختبر و أخبرهم بأن يعطوه أكثر مما يحتاجه |
| Yani laboratuarda radyoaktif bir hayvan tarafından ısırılınca insan bir nevi süper kahramana dönüşmek ister. | Open Subtitles | يتمّ عضك من قِبل حيوان نشِط إشعاعياً بالمختبر نوعاً ما ستريد التحوّل لبطل خارق |
| Bugün laboratuarda penisilin dirençli bel soğukluğu üzerinde çalışıyordum ve ellerimi yıkadım mı tam hatırlayamadım. | Open Subtitles | لقد كنت اعمل مع بنسلين مضاد لمرض السيَلان بالمختبر اليوم ولقد كنت أحاول ان أتذكر إن كنت قد غسلت يديّ |
| Bugün laboratuarda penisilin dirençli bel soğukluğu üzerinde çalışıyordum ve ellerimi yıkadım mı tam hatırlayamadım. | Open Subtitles | لقد كنت اعمل مع بنسلين مضاد لمرض السيَلان بالمختبر اليوم ولقد كنت أحاول ان أتذكر إن كنت قد غسلت يديّ |
| Peki, ıı, laboratuvarda, Londra Kütüphanesi'nde ne yapıyordun? | Open Subtitles | حسناً ، ماذا كنت تفعل بالمختبر ومكتبة لندن؟ |
| Buna laboratuvarda bakıldığı zaman... beni arayın Şerif, herhangi birşey bulursanız... | Open Subtitles | سيتعين عليّ فحص هذه بالمختبر إتصل بي أيها المأمور إن كان هنالك أي أمرٍ جديّ |
| Örnek almaya devam. laboratuvarda test ederim. | Open Subtitles | تابع تحصيل العينات فحسب سأفحصها بالمختبر |
| laboratuvar ile ilgili bir konuyu soruşturuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحقق في أمر يتعلق بالمختبر الخامس |
| Ben küçükken, bir laboratuvar kazasında öldü. | Open Subtitles | توفي في حادث بالمختبر عندما كنت طفلا صغيرا |
| Sanırım biz laboratuvar fareleri onun ne kadar mühim bir olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.. | Open Subtitles | أظنّ بأنّ العاملين بالمختبر لم يدركوا مدى أهميتها |
| Bana Kriminal Laboratuar'dan ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | هاكِ بطاقتي , يمكنكِ الإتصال بي بالمختبر الجنائي |
| Metalürjist, laboratuarı var. Güvenilir biri. Sicili temiz. | Open Subtitles | عالم المعادن ، يجرى إختبارات بالمختبر المحترم , الكمبيالة خالية من التحفظات |
| Media Lab'ı meydana getirirken, bu ön koltuğunuzda bir goril olması gibiydi. | TED | عندما كنت أعمل بالمختبر الإعلامي كنت كمن لديه غوريلا بالمقعد الأمامي. |
| DNA için Laboratuvarı arar mısın? | Open Subtitles | هل يمكنك الأتصال بالمختبر من أجل الحمض النووي ؟ |
| Kurbanın kimliğini belirlemek için kemikleri laboratuvara getirip çalışmam gerek. | Open Subtitles | يجب انا اراجع عظام الضحية بالمختبر لكشف الهوية بشكل صحيح |
| Mikonun dosyasını bul.... ve tırnaklarındaki kirin analiz sonucunu laboratuardan al. | Open Subtitles | إذهب وأبحث عن ملف ميكو وأتصل بالمختبر للسؤال عن القذاره التى تحت الاظافر |
| Köpeklerin koku alma duyusu bu laboratuardaki aletlerin hepsinden daha kuvvetlidir. | Open Subtitles | حاسة الشم لدى الكلاب أكثر حساسية بكثير من أيّ شيء نملكه بالمختبر لدينا حان وقت إخراج الكلاب |
| - Saatler süren görüşme sonunda laboratuvardaki tanıdığını kanıtı incelemek için ikna etti. | Open Subtitles | -لقد أقنعت العاملين بالمختبر بالعمل على الأدلة في عدة ساعات |
| laboratuarında olduğunu söyle. Anlamaz. | Open Subtitles | قولي له أنك بالمختبر و لن يعلم بوجودك هنا |
| Kendisi, onu daha sonra uygun laboratuara yönlendirecektir. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك يتم توزيعها على الاقسام المختصة بتحليلها بالمختبر |