|          Bu, daha fazla acı çekmemeleri ve kimliği belirlenebilen bir cesedin olmayışını açıklamak için ebeveynlerimize anlattığım bir hikaye.          | Open Subtitles |           هذة هي القصة التي أخبرت بها والدينا لأتجنب شعورهم بالمزيد من الألم ولإيضاح أن الجثة لا يمكن التعرف عليها          | 
|          Masum Amerikan halkından, daha fazla özveri mi bekliyoruz? Bu doğru mu?          | Open Subtitles |           تقول أننا يجب أن نضحي بالمزيد من الأمريكيين المدنيين أليس كذلك ؟          | 
|          Yalanların üstünü daha fazla yalanla örterek onun varolduğunu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.          | Open Subtitles |           انهم يغطون على كذبهم بالمزيد من الكذب, يحاولون ان يخفوه عن الأعين.          | 
|          Sana daha fazlasını da veya neye ihtiyacın varsa getirebilirim.          | Open Subtitles |           بإمكاني أن أتي لك بالمزيد أو أي شيء أخر تريدينه          | 
|          Üzgünüm, keşke daha fazlasını söyleyebilseydim ama ağzım sıkı olduğu ve...          | Open Subtitles |           آسفة، كنتُ أمل لو أخبرتك بالمزيد .لكنني أستأجرتُ بسبب إحترامي للأسرار          | 
|          Her an gelebilirler o yüzden hazır bekliyorken kim Biraz daha şarap ister?          | Open Subtitles |           حسنٌ, سيأتون في أي لحظة، لذا بينما ننتظر, من يرغب بالمزيد من النبيذ؟          | 
|          başka bir sorunlu hat varsa neden daha çok yeraltı patlaması yapmıyorsun?          | Open Subtitles |           لما لا نقوم بالمزيد من التفجيرات لنرى إذا كان هناك خط صدع؟          | 
|          Eğer orijinal fotoğrafı görebilirsem belki sana daha fazla şey söyleyebilirim.          | Open Subtitles |           قد أكون قادراً على إخبارك بالمزيد إن إستطعت رؤية الصور الأصلية          | 
|          Eğer daha fazla sivilin ölmesine yol açarsan bununla yaşayabilir misin?          | Open Subtitles |           أيمكنك أن تتعايش مع نفسك لو تسببت بالمزيد من الخسائر البشرية؟          | 
|          Oradan işe daha fazla karbonhidrat isteyecek halde dönmesinin imkanı yok.          | Open Subtitles |           ومن المستحيل أن يأتي بعدها إلى العمل راغباً بالمزيد من الكربوهيدرات          | 
|          Jerns, Times'taki yazıyı görmeyip daha fazla para istemeseydi ya da Pampa, Braht'a özenip sahte komşuluk yapmaya başlamasaydı daha iyiydi.          | Open Subtitles |           ربما لو أن ييرنز لم يشاهد مقالة التايمز و طالب بالمزيد من النقود أو إذا لم يطلق على بامبا المثل الأسوأ          | 
|          Hem ayrıca elime daha fazla kan bulaştırmak da istemiyorum.          | Open Subtitles |           لا أعرف لو بإمكاني المُخاطرة بالمزيد من الدماء على يديّ.          | 
|          Bana, hapisten çıktıktan sonra daha fazla şey anlatabileceğini söylemişti.          | Open Subtitles |           ، لقد قال أنه بمجرد خروجه من السجن سيخبرني بالمزيد          | 
|          Onlara o kadar çok sorun yarattım ki daha fazla istemediler.          | Open Subtitles |           لقد سببت لهم الكثير من . المشاكل ، فلم يرغبوا بالمزيد          | 
|          Ayrıca senden fazlasını istediğimiz için fazla para da almalısın.          | Open Subtitles |           و لاننا نطلب منك القيام بالمزيد يجب ان تتقاضي المزيد          | 
|          Küresel olarak daha fazlasını yapmalı ve bu yeni doktorlara azimlerini kanıtlamaları için fırsat vermeliyiz.           | TED |           نحتاج أن نقوم بالمزيد على الصعيد العالمي لإعطاء هؤلاء الاطباء المزيد من الفرص لإثبات حماسهم.           | 
|          Daha fazlasını yaptığımızda, işler daha da karmaşık hal alır. Biz daha fazlasından hoşlanırız.           | TED |           لذا فأحد الأشياء التى تتحول من البسيط الى المعقد هو عندما نقوم بالمزيد فنحن نحب المزيد.           | 
|          Merhaba, Harry. Neden kendin hakkında Biraz daha bilgi vermiyorsun?          | Open Subtitles |           مرحباً يا هاري, لم لا تخبرنا بالمزيد عن نفسك ؟          | 
|          Derken buldukları ile Biraz daha oynadılar, ve farklı uzmanlık alanına sahip birkaç meslektaşları ile daha konuştular.           | TED |           ثمّ قاموا بعد ذلك بالمزيد من الحسابات، وتحدثوا إلى اثنين من زملائهم الذي كان لديهم نوع آخر من التخصّصات.           | 
|          - Benim için çok şey ifade ediyorsun. - Biraz daha anlatsana.          | Open Subtitles |           ـ نعم بالتأكيد خفت عليك ـ أخبريني بالمزيد          | 
|          Ruslar uzun süredir geçit programı konusunda daha çok işbirliği yapmak için bastırıyorlardı.          | Open Subtitles |           الروس يطالبون بالمزيد من التدخل في برنامج ستارجيت الى حد بعيد لبعض الوقت          | 
|          Fakat biz atmosfere daha çok karbondioksit vermeye devam ederken karbondioksit okyanusa daha çok dağılıyor.           | TED |           ولكن بما إننا نضخ بالمزيد والمزيد والمزيد من ثانى اكيد الكربون فى الغلاف الجوى فإن المزيد يذوب فى المحيطات           | 
|          Fakat iş gücü piyasasının bu köşesi için daha fazlası var mıdır?           | TED |           ولكن هل من الممكن القيام بالمزيد لهذا الجانب من سوق العمل؟           | 
|          Manmohan, hadi Biraz daha anlat, Londra nasıl?          | Open Subtitles |           ..أخبرني بالمزيد يامنموهان كيف تبدولندن؟          |