| Bir erkek için ilginç bir meslek gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | وهذا يبدو جيدا. ويبدو 1 وظيفة مثيرة للاهتمام بالنسبة للرجل. |
| Bir erkek için ona aşık bir kadın en karşı koyamadığı şeydir. | Open Subtitles | لاشيء لا يقاوم بالنسبة للرجل أكثر من امرأة واقعة في حبه. |
| Savaş erkek için neyse, aşk da kadın için odur. | Open Subtitles | لذا ، الحب يكون بالنسبة للمرأة ...و ما هو إلّا حرب بالنسبة للرجل |
| Ben, erkek ve kadınım, ve güneşe tapmak erkeğin dinidir. | Open Subtitles | أنا رجلٌ و امرأة... و عبادة الشمس هي التي تُشكل الدين بالنسبة للرجل... |
| Dün otobüse bomba koyan adam için öyle değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة للرجل الذى وضع القنبلة على الحافلة بالامس |
| Yalnızlık bir erkek için çok zor. | Open Subtitles | الوحدة ليست جيدة بالنسبة للرجل . . |
| - Savaş da bir erkek için odur. | Open Subtitles | ما المعركة بالنسبة للرجل. |
| Bir erkeğin evlenmesi normal birşeydir. | Open Subtitles | الزواج شيء طبيعي بالنسبة للرجل |
| Her heteroseksüel erkeğin onu hoş bulacağından eminim. | Open Subtitles | حسنا ... . يمكننى ان افهم متغايرات الجنس بالنسبة للرجل |
| Onu boğmak, vücudunun cansızlaşmasını hissetmek bu adam için her şey demek. | Open Subtitles | ليقوم بخنقها كي يشعر بالحياة وهي تغادر جسدها هذا يعني الكثير بالنسبة للرجل الذي قام بهذا |
| - Çok yüksek. - Örümcek adam için değil. Ne var? | Open Subtitles | إنها على ارتفاع عالي – ليس بالنسبة للرجل العنكبوت – |